takvimlerin gösterdiği 26 ekim 1923 tarihi, türk futbolu adına dönüm noktalarından birisiydi. çünkü millî takım o gün ilk millî maçına çıkıyordu. ankara'da cumhuriyet'in ilânına daha 3 gün vardı ama istanbul'da şimdiden bir bayram havası yaşanıyordu.
öğleden sonra saatler tam 3'ü 25 geçerken tarihi taksim stadyumu'nda çekoslovak hakem cratky düdüğü ağzına götürdü ve millî takımımızın bazen sevinçlerin doruğuna tırmandığı, bazen hüzünlere, gözyaşlarına bulandığı nice 90 dakikalarla yüklü büyük yolculuğu resmen başlamış oldu. ilk millî takımımızın kalesinde nedim var, en geride iki bekimiz kaptan hasan kamil sporel ve cafer çağatay. önlerinde ismet uluğ, nihat bekdik. yamaçlarında baron feyzi, emin ile alaeddin baydar. for hattımız ateş gibi. zeki rıza sporel, sabih arca ve bedri gürsoy. rakip rumenler de hafife alınmayacak, okkalı bir rakip. nitekim 25'te ganze'yle ilk golü kalemizde görüyoruz. 7 dakika sonra, bir ceza vuruşunda meşin yuvarlağın arkasına geçen zeki rıza sporel müthiş bir şutla taksim stadı'na doluşan futbol düşkünlerimizi havalara zıplatıyor: gooolll... devre arasına 1-1 giriyoruz. ikinci yarının başlarında geliştirdiğimiz bir hücumda zeki rıza, millîlerimizi öne geçiren bir gol daha atıyor ve istanbul'un göbeği taksim'de sevinç fırtınaları estiriyor. bu sevincimiz ancak bir çeyrek saat kadar sürüyor. triç l'in vuruşunda bu kez golü kalemizde görüyoruz. bu, müsabakanın da son golü oluyor ve tarihi başlangıçta sayı tabelasında şu sonuç okunuyor: türkiye: 2 - romanya: 2.