30 ağustos 1937 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
gs.-bjk. ve fb.-g. muhtelitimiz, pire muhtelitine karşı:
cumartesi günkü maçta (g.s.-b.j.k.) muhteliti, nefessizlikle pire takımına yenildi: 4-3 (2-2)
fakat dün f.b.=g. takımı, kesilmediği için galip geldi: 3=1 (0-1)
f.b. - g. - pire: 3 - 1 (0 - 1)
stad: taksim seyirci: 7,000 hakem: nuri bosut en iyi oyuncu: zakas, faruk, orhan. goller: simyanidis, bülent, orhan, necdet.
pireliler dünkü takımlarını esas haflarile takviye ederek aynı kadroda çıkmışlardı.
fener - güneş muhteliti: cihat, faruk, yaşar, m. reşat, aytan, lebip, cambaz, naci, necdet, bambino, orhan.
ikinci devrede yusuf, bülent, lebiple cambazın yerlerini aldılar.
hemen kalemize inen yunan akınını cihat kornerle kesti. rüzgârın da yardımile pek rahat oynayan pireliler, daha ilk anlarda hemen hemen ağır basıyorlar. bugün de formsuzluktan mağlûp olmak tehlikesi gözükmüyor değil. bizimkiler bir türlü açılamıyorlar. cambazın havadan bir ortasını bambino kafa şütile kaleye havale etti. kurtardılar. orhan da çok güç bir pozisyondan salladı, tutturamadı.
bizimkiler biraz kendilerini toparladılar. aytan iyi çalışıyor. lebibin çektiği firikiki necdet yere yakın bir voleyle güzel çekti ise de gol olamadı.
misafir takım bugün daha ahenkli ve daha çabuk. sıkıştıkları zaman çok gayret ve aceleyle müdahale ediyorlar. bir aralık top on sekizin içinde ellerine değdi. penaltı verilmedi.
oyun o derece süratlendi ki istanbulda bir on senedir bu kadar çabuk futbol seyredilmemiştir. hayret!.. çocuklar hani nefessiz ve yorgundular?. bu sürat etrafa öyle heyecan dağıtıyor ki.
kalenin içerisine kadar girip kafayla yüzde yüz bir gol kaçırdılar. gene sıkışıyoruz. altı pastan mükemmel bir vaziyette topu havalandırdılar. hemen tekrar kalemizi sarıp müdafaanın bir gediğinden rahatça salladılar. cihat iyi yer tutarak kurtardı. korner. yaşar sol tarafta biraz falsolu. sol cerahta sağlı sollu vuruşları her zamanki gibi uzatamıyor. cambaz kaleye kadar indi ve açtığı topa kaleci fırlarken ayağını salladı. yüzü yere hızla çarpan kaleci burnu kanadığı için sahadan ayrıldı. yaşar da bir sert dalışla kasıdsız bir oyuncuyu daha yaraladı. sağaçık dünkü gibi aldığı topları iyi kullanarak tehlike yaratıyor. çektiği sıkı bir sol şüt dışarda.
necdet de enfes bir sol şüt çekti. kaleci kendisini fırlatarak kurtardı. oyuna bilent girmişti. evvelâ içde oynadı, muvaffak olamıyordu.
yunanlılar bu birinci devre daima üstün ve hâkim. bugün güzel ve iyi de oynuyorlar. bilhassa küçücük solbekleri öyle müdahalelerde bulunuyor, öyle markajlara giriyordu, ki bu yaşta bir avrupa ve bilhassa italyan beki klâsında hareketler çıkarıyordu. son dakikada soliçleri mükemmel bir gol yaptı ve birinci devre 1 - 0 aleyhimizde bitti.
ikinci devrede sanki bizim takım birinci devredeki takım değilmiş gibi dehşetli açık ve girginleşmişti. türk tazyiki ve güzel oyunu temposunu buldu. santrfora geçmiş olan bülent çok iyi idare ettiği diğer forvetlerden ve bilhassa orhandan gördüğü yardımla mükemmel dalışlar yapıyordu. fevkalâde müsteit bulduğum bu oyuncu altıncı dakikada meazza gibi bir gol yaptı. topu zorla yakaladı, zorla düzeltti ve zorla ağlara taktı. 1 - 1
yunan takımı afallamış gibi idi. bir tek akınlarını faruk güzel kurtardı. bambino bugün her zamanki bambino olmamakla beraber bazı topu kollayışları gene klâsını ifadeye kâfi geliyordu. çok güzel bir solu ancak kornerle kurtuldu. pire kalesine doğrulan topa sıçrayan bir kalabalık içinde en fazla yükselen küçük orhan kafayla çok güzel bir gol atarak bizi galip mevkie çıkardı.
on dakika içinde mağlûbiyetten galibiyete geçen türk muhteliti baskısını adamakıllı arttırdı. şimdi o derecede güzel ve hâkim oynuyoruz ki, onlar da şaşırıp bunaldılar. bazı ufak tefek favllerinden birinde yirminci dakikada necdet bir firikik çekti. ancak «zeki» zamanında seyrettiğimiz enfes gollerden birini de bu suretle görmüş olduk.
oyunun bitmesine beş, on dakika kala hâkimiyetimizin lıafiflediği sıralarda maç güzel bir galibiyetimizle nihayetlendi.