fenerbahçe: hüsamettin - yaşar, lebip - m. reşat, angelidis, fikret - naci, niyazi, ali riza, esat, orhan.
saat üç.. rüzgâra rağmen havada cehennemi bir sıcaklık var. “yalı stad,, da normal seyirci mikdarını fazla aşmış bir adet olmamakla beraber, o ne ömür haldi.. iyi kötü bir “sayedar,, olan tribün üstü kaldırılmış, davetliler saha çizgisi hizasında ayrılan yerlerde izaz ediliyor, duvarlar, delikler, kovuklar adam almıyordu. renk renk bay ve bayanlar grup halinde ve münferit tahminlerde bulunuyorlardı.
umumî intiba sarı - kırmızı lehine idi.
takımlar oyun yerine çıktılar. galatasarayın süleymandan ve umumi arzu ve israrlar hilâfına takımda gene yer almıyan nubardan ve hattâ danyaldan mahrum bir teşekkül halinde dizildiği görüldü. fenerbahçe de fikret gibi avrupanın en iyi sol açığını asıl yerinden almak tecrübesine girişmiş, fakat meselâ sağ bek oynatmak gibi gaflara girişmiyerek türkiyenin en kuvvetli haf hatını gene kurabilmişti.
çok fazla esen rüzgârı galatasaray arkasına almıştı. hemen parladılar. sağdan akınları lebibin bütün hızına rağmen tehlikeli oluyor. müdafaadan kopan uzun topları evelâ yakalamak sonra da forverde düşen işi görmek için, üç orta yavaş geliyordu. nedense mevsim başındanberi güzel tutturdukları w vaziyetinden de çıkmışlardı. binaenaleyh tehlikeli toplar yakalıyan iki açık ta bu sistemin icap ttirdiği şahsî dalıcılığı tecrübe bile etmek istemiyorlardı. işte sarı -lâcivert için bu en sıkışık anlar da yavas yavaş azalıyordu.
galatasaray korner kazandı. firikik kazandı. fırsat kazandı. fakat - çok mümkün iken - sayı kazanamadı. bu ilk devrede hâkim bir haf hatının müdafaa, markaj, oyun açış hünerile; mahkûm bir haf hattının, forverti takip etmeyişi, topu dağıtmayımelen gördükleri yardımlarla fener muhacımlan aramaya başladılar.
galatasarayın, necdet, eşfak, salim ve bülentten kaçan gol imkânlarını, arkadan mükemmelen gördüğü yardımlarla fener muhacımları aramaya başladılar
naci çok tehlikeli, esat iyi.. orhanın önü bomboş oldukça sarı - lâcivert için ümitler de artmış oluyordu. niyazi içte, ali riza ortada bocalamamış olsalardı sayı çıkarması işten bile değildi.
galatasaray, kaçırdı, kaçırdı, bir daha kaçırdı ve birinci devre bütün bu oyunu gören sarı - kırmızılılı tarafdarların dudak büküşleri arasında, bitti.
fener tabiatile sıkıştırıyordu. haf hattı randımanını arttırmak ister gibi, esadın da kıymetli yardımını temin etmiş, orhanı da, naciyi de birinci sınıf açıklar haline getiriyordu. ekremin artık itiyat haline gelen favllerinden biri onuncu dakikada tekerrür etti fikretin epey uzaktan kaleye dayandığı topu avni karşılayıp yere düştü. on sekizin dışına çıkan topu ayağında iyi ayarlıyan esat çok sıkı olmıyan bir vuruşla fenerin ilk golünü yaptı.
galatasaray forverti büsbütün durmuştu. bir tek gol belki ümitlerini kıracak ağırlıkta değildi. fakat haf hattının ademi mevcudiyeti genç enerjilerini baltalamaya kâfi geldi. fener hâkimiyeti de müdafaadan haf hattına geçiyor, bu hattan da forverde dağılıyor. ne çare ki forvert, gerinin bu üstünlüğünü bir arada idame ettiremiyordu.
nacinin içe geçmesi ile sağ taraf ta durunca gayreti sola yüklediler. küçük orhan yaşından ve tecrübesinden umulmıyan bir soğuk kanlılıkla fenerin yegâne randıman alacak elemanı haline gelmiş oldu.
orhan da avuttan içeri aldığı topu avninin karşısına kadar serbest serbest getirdi. durdu. avni çıkış yapacak diye bekledik. orhan da bekledi. avni de bekledi. tekmil müdafaa da bekliyordu. ve bekliye bekliye de nihayet beklenen akibet hasıl olmuş oldu. orhan: “eh ne yapayım?. düdük çalınmadı. üstüme haf gelmedi. bek çıkış yapmadı. kaleci de topu almak istemiyor, ben de bari içeri atayım,, dedi.ve fenerbahçe ikinci galibiyet golünü yapmış oldu.
galatasaray neden sonra gene çaktı. ve bülendin direği bulan bir sağ şütünden hemen sonunda ayni şekilde çok güzel bir şütle tek golünü atabildi. ve maç ta bitti.
maçı bir tek cümle ile hülâsa etmek icap ederse, dünkü oyunda fenerbahçe haf hattı, galatasaray haf hattını mağlup etmiştir, diyebiliriz .
hüsamettin: iyi. yaşar: çok iyi. lebip: gözükmedi. m. reşat: iyi. angelidis: çok iyi. fikret: fevkalâde. niyazi: fena. naci açıkta iken iyi. ali riza: çok fena. esat ve orhan iyi idiler.
avni: ilk gole kadar çok iyi, sonra gevşedi. reşat: o da öyle. lütfi: iyi. ekrem: fena. hüseyin: çok fena. suavi: çok fena. necdet: vasat. salim: vasat. eşfak: mevcut değil, haşim: o da öyle. bülent: ortada iken iyi idi..
fakat bütün bu iyilikler ve fenalıkların - başta da dediğim gibi - haf hatlarının tesirlerinden doğduğu muhakkak.