yunanistan orta düzey bir avrupa takımı; portekizde aldıkları 2004 avrupa kupası onlara kötü şöhret kazandırdı. defans oynayan, oyunu çirkinleştiren ve golleri duran toplardan atan, 0-0, 1-0 gibi sonuçlar alan sıkıcı bir takım diye nitelendirildi. bu imaj insanların zihninden silinmedi ve belki de onları kupayı aldıklarına pişman etti.
ilk maçta çok iyi bir kolombiya karşısında erken gol yediler. devamında samarasın fizik avantajını tekniğiyle birleştiren oyunu göze çarptı ve geriye düşen takımın doğal reaksiyonunu gösterdiler. kötü bir görüntüleri yoktu. kornerden gelen topta teofilo boşta kalan topu boş kaleye vurdu ve yunanistanın bu maçtaki umutlarını bitirdi. gekasın rahat pozisyonda boş kaleye atamadığı top üst direkten geri geldi ve maçın sonucu az çok belli oldu. orta sahada kone dikkatimi çekti ve salpingidis hayal kırıklığı yarattı.
çocukluğumda kolombiya'nın gözümde ayrı bir yeri vardı. valderrama, aspirilla gibi renkli futbolcular heralde herkesin dikkatini çekmiştir. fransa 98'den beri dünya kupasına katılamamış olmaları üzücü bir durum ama bu kupada yakın bir arkadaşımın "herkesin gizli favorisi belçika ama benim gizli favorim kolombiya" demesi kolombiyaya farklı bir gözle bakmama sebep oldu.
yunanistan maçında beklentimin üstünde bir kolombiya performansı gördüm. son derece dengeli bir takım vardı. kalede ospina, defansta yepes, orta sahada james takımın omurgasıydı. maça gümbür gümbür başlayan kolombiya hemen öne geçti. devamında kontrolü rakibe vermesine rağmen kendisine "güçlü bir takım" dedirtti. teofilo'nun golü rakibin direncini kırdı. james'in klas plasesi onun turnuvadaki ilk golü oldu.