beşiktaş - feyenoord maçını izlemek için davet ettiğim beşiktaşlı savaş eniştem ve kuzen barış’ı (aka sabri dino) ağırlamak için evdeki tüm hazırlıkları yapıp beklemeye başladım. kapıyı açmaya gittiğimde barış’tan, eniştemin, avrupa kupası maçı olduğu için daha fazla heyecanlandığı, bu yüzden de izlemekten vazgeçtiğini öğrendim. eniştem hala beşiktaş maçlarını çok ciddiye alıyor ve çok yoğun yaşıyordu.
biz de barış ve arkadaşı ramazan ile birlikte tv başına kurulup maçı izledik.
geçen yıl hollanda ligini 3. olarak tamamlayan feyenoord, elindeki en iyi oyuncuları satıp yerlerini dolduramadığı için ilk maçta neredeyse hiç pozisyona giremeden ama bir penaltı golü atarak 2-1 yenilmişti. beşiktaş ise onlara göre daha formda görünüyorlardı. bu yüzden maçı beşiktaş’ın rahat alacağını tahmin ediyordum. ilk dakikalarda da sahada öyle bir görüntü vardı. ama siyah-beyazlıların baskısı çok kısa sürdü. ardından hollandalılar ipleri ellerine almaya başladılar. beşiktaş ise ilk maçın avantajıyla geriye yaslanıyordu. genelde sağ kanattan gelen feyenoordlular bol bol orta yapıyorlar ama son vuruşta etkili olamıyorlardı. ama görünen beşiktaş’ın gol yiyeceği idi. fakat 28. dakikada (çok sevdiğim) eski gençlerli mustafa pektemek’in baskısı ile kazanılan topun devamında demba ba’ya uzattığı topa, futbolcunun düşerken yaptığı kötü vuruş (mustafa’nın pasif ofsayt olup rakibini engellediği için yan hakem golü vermese de) filelere gitti ve orta hakem golü verdi. kısacası beşiktaş en uygun anda golü atıp rahatladı. kırmızı-beyaz formasından tanıdığım feyenoord’un yeşil-siyah bir formayla sahada olması nedeniyle sık sık aklıma rapid wien’i getiren hollandalılar, son 15 dakikada moralsiz bir şekilde sahada dolaştılar ve ilk yarı 1-0 sona erdi.
ikinci yarı beşiktaş genel olarak yine “bitse de gitsek” modunda rakibini kendi sahasında karşıladı. feyeneroord yine pek etkili olamasa da, birkaç iyi pozisyon yakalamayı başardı. 74’de yine sağ kanattan gelen kırmızı-beyazlılar manu’nun golüyle eşitliği yakaladığında kuzen barış ve ramazan, “ulan bir rahat maç izleyemiyoruz” diye hayıflanıyorlardı. ben de, “aynı gençlerbirliği!” dedim. güldük.
yine feyenoord’un yüklendiği 6 dakikadan sonra olcay’ın akıllı hareketleriyle ceza alanına girip ba’ya 2. golü attırmasıyla birlikte roterdamlıların moralleri altüst oldu. ardından ba, hat-trick yaparak beşiktaşlıların cuma günü yapılacak kura çekimi için heyecanlanmalarını sağladı.
maçın bitiminden sonra barış, "abi bu yıl şu futboldan sonra anladığım kadarıyla şampiyonluk kesin, şampiyonlar liginde ise en az yarı final" diyordu. elbette akabinde bol bol gülüştük.