saygınla birlikte kupadaki ilk takımımız meksika olduğu için beraber bir meksika maçı patlatmalıydık. fakat hırvatistan maçı için yaptığımız plan suya düşünce daha bir ilgi çekici olan hollanda maçı için saatlerimizi ayarladık.
pazar günü saygın üzerinde meksika'nın yeni sezon formasıyla salon tribünümüzde yerini almıştı. ben de meksika'nın 80 yıl formasını sırtıma geçirmiştim.
ilk yarı hollanda da bir nane görünmüyordu. buna karşılık meksika bir yandan daha dirençli ve akıllı oynuyor, bir yandan da özellike robben'i iyi kapatıyordu. yeşiller bu yarıda daha çok uzaktan şutlarla kaleyi yokluyorladı. birkaç şut gerçekten görülmeye değerdi. ama devre golsüz berabere sonuçlandı. bu yarıdaki tek can sıkıntımız robben'in ceza alanında düşürülmesine hakemin devam kararı vermesiydi. gerek yoktu böyle şeylere!
ikinci yarı başlar başlamaz giovani dos santos'un şutu, üç hollandalının birden ayaklarını uzatmasına rağmen fileleri buldu ve saygınla birlikte kendimizden geçtik.
hemen akabinde meksika ikinci gol için yüklenip birkaç iyi pozisyon yakalasa da değerlendirmedi. sonrasında özellikle son 20 dakikada astekler çok geriye yaslanmaya ve portakalları sahasında kabul etmeye başladılar. fakat şükür kalede, maçı kurtarsın diye yukarı mahalleden çağırılmış havalı çocuk izlenimi uyardıran ochoa vardı. nefis birkaç kurtarışa imza atarak bir yandan meksikayı ayakta tutuyor ama asıl tehlike çanlarını çalıyordu.
ama meksikalılar bu uyarılara pek kulak asmadılar. derken 88'de ceza alanına gelen ortayı bir hollandalı ceza alanı dışına kafasıyla indirdi ve sneijder güzel bir şutla beklenen golü ağlara gönderdi!
moralimiz bozulmuştu ama "meksikanın aklı başına gelmiştir, uzatmalarda gereğini yaparlar" diye fikirlerimizi paylaştık. derken 90+4'de robben'in (bana göre) uyduruk ama (muhtemelen) hakeme göre ilk yarıda atladığı pozisyonun sağlaması olan penaltı kararıyla adeta yıkıldık!
"şimdi ochoa'nun efsane olma zamanı!" diye düşünsek de huntelaar topu filelere bizi de oturduğumuz koltuğumuza mıhladı ve favori takımımız kupa dışında kaldı.
böylece sempatim olan şili ve uruguay'dan meksika da elendi. geriye (bu maçtan birkaç saat sonra zar zor da olsa yunanistan'ı eleyerek tur atlayan) kosta rika ve en iyi top oynayan gümer amerikalı görünümüne sahip kolombiya kaldı. umarım onlardan biri bitirecek bu işi!