o zaman beşiktaş’ın tek kalecisi bendim. kupa şampiyonu olduk, kurada karşımıza real madrid çıktı. o zamanlar seyahate gitmek için can atardık. tam bu sırada kaleci necmi’yi transfer ettiler. allah dedim, yandım, kadroda yokum. derdim oynamak filan değil, ispanya seyahati.
* nasıl becerdiniz gitmeyi?
antrenmanlarda çalıştım çalıştım, sonunda girdim kadroya. ispanya’ya geldik. ben de oynamayacağım diye serbestim; alışverişe, oraya, buraya gidiyorum. o zaman antrenörümüz remondini’ydi. beni çok severdi. maç günü remondini sekiz idareciyle konuşuyor. diyor ki “kalede varol oynayacak”, yönetim kurulu kabul etmiyor. istemiyorlar beni, tutmuyorlar. remondini diyor ki “var ben takımın antrenörü, var kalede varol oynamak”.
* ve siz oynamayacaksınız diye vur patlasın çal oynasın.
hem de nasıl. yiyorum içiyorum, oteldeki hizmetçi kızlara filan da bakıyorum... maçtan iki saat önce tak tak odamın kapısı çalındı, bir açtım karşımda remondini. “var bugün” dedi, “sen oynamak”. kapıyı kapadı. “tamam” dedim, “futbol hayatım bitti”. giyindik, otobüse bindik. insan selinin arasından geçiyoruz. arkamda 1 numara yazıyor ya, bana ispanyollar işaret yapıyor, “15 atacağız” diyorlar.
* moral yerlerde...
tabii. stada bir girdik, 110 bin seyirci. bir tane türk yok. çekildim kenara “babacım” dedim (allah’ı kast ediyor), “nolursun, bana ilk gelen topu kurtart, ondan sonra sen de çık tribüne, beni seyret”. abicim, maç başladı. kopa, puskas, gento, di stefano.... torunumun ismini unuturum, bunları unutmam. orta, vole, 90’daymışım ben. ilk şutu kurtardım. ondan sonrasını hatırlamıyorum. baldırım üst direğe çarpmış, düşün... devre bitti, 0-0. 110 bin seyirci beni ayakta alkışlıyor. o beni oynatmak istemeyen yöneticiler geldi. “varol şerefimizi kurtardın. “yok abi, vazifemizi yapıyoruz. gol mü yiyelim...”
* kaç kaç bitmişti maç?
ikinci devre yine 10-15 gol kurtardım. 70’inci dakikaya 0-0 geldik. bir frikik oldu, yedim golü. 2-0 bitti maç. gözümü bir açtım, hastanedeyim. son saniyede ispanyolların ayaklarına atladım, bayılmışım. ertesi gün dediler ki real madrid’e transfer oluyorsun. anlaştık da.
* sonra ne oldu da gitmediniz?
manyağım ya ben... gençlik işte, durmazdım. yeni evliyim. eve geldim, yok neredeydin falan filan, canım sıkıldı. cama bir yumruk, bileğim boydan boya kesildi. hâlâ izi durur. dediler ki artık varol’un futbol hayatı bitti. eli kesik kaleci mi olur?
* belli ki bitmemiş futbol hayatı... bunu nasıl başardınız o elle?
uçağa atladım, izmir’e gittim. orada bir gazeteci arkadaşım vardı. “al şu hediyemi” dedim, “beni sat”. ertesi gün yeni asır gazetesini bir aldım: “kaleci varol’u karşıyaka kaçırdı”. alakası yok aslında. ertesi gün bir haber daha: “karşıyakalılardan izmirspor kaçırdı”. ben öyle duruyorum orada. altay takımı hemen bonservisimi aldı. yıllarca oynadım.