ilk basımı 1997 olan eduardo galeano'nun "gölgede ve güneşte futbol" kitabından;
meksika'da, chiapas yerlilerinin silahlanarak ayaklanmasıyla halkın tokadı yöneticilerin suratında patlarken, general marcos, sevgi ve mizah dolu konuşmasıyla tüm dünyayı hayretler içinde bırakıyordu.
ünlü yazar onetti hayata veda ediyordu; dünya otomobil yarışması şampiyonu brezilyalı ayrton senna, avrupa'da yapılan bir yarışmada güvenliği yetersiz olan pistten çıkarak boynunu kırıyordu. paramparça olmuş yugoslavya'da sırplar, hırvatlar ve müslümanlar birbirlerini boğazlıyorlardı. ruanda'da da benzer şeyler oluyordu, ama televizyon orada halkların değil, kabilelerin çatışmasını verirken, dehşet verici olaylar yalnızca zencilere özgüymüş gibi detaylı yayın yapıyordu.
amerikalıların panama'yı boş yere kanlı bir şekilde işgal etmelerinden dört yıl sonra torrijos'un vârisleri ülkede seçimi kazanıyorlardı. somali'de açlığa karşı kurşunla karşılık veren amerikan ordusu nihayet bu ülkeden çekiliyordu. güney afrika, mandela için oyveriyordu. adlarını "sosyalistler" olarak değiştiren eski komünistlerin litvanya'da, ukrayna'da, polonya'da ve macaristan'da yapılan seçimlerden zaferle çıkmaları kapitalizmin de aksayan yönlerinin olduğunu gösteriyordu. buna karşılık, moskova'daki "gelişim" yayınevi önceleri marx ve lenin'in kitaplarını yayınlarken, artık "reader's digest"in nüshalarını baskıya vermeye hazırlanıyordu. miami'deki güvenilir kaynaklar fidel castro'nun devrilmesinin an meselesi olduğunu bildiriyordu.
yolsuzluk skandalları italyan siyasi partilerini yıpratırken, ortaya çıkan otorite boşluğunu çoğulcu demokrasi adına televizyon diktatörü, sonradan görmüş berlusconi eline geçiriyordu. berlusconi başarılı seçim kampanyasında futbol statlarından ödünç aldığı bir sloganla zirveye yükselirken, bu arada beyzbolun vatanı amerika birleşik devletleri'nde on beşinci dünya futbol şampiyonası'nın açılışı yapılıyordu.
şampiyonaya on üç avrupa, altı amerika ülkesinden başka güney kore ve suudi arabistan katıldı. beraberlikleri azaltmak amacıyla galibiyetlere verilmekte olan puan ikiden üçe çıkarıldı ve sert oyunu önlemek için de hakemler oldukça kararlıydılar; tüm müsabaka boyunca devamlı olarak sarı ve kırmızı kart gösteren hakemler ilk defa bu şampiyonada renkli gömlek ve şortla sahaya çıktılar. yine ilk kez bu müsabakada, ikinci kalecinin de sakatlanması durumunda üçüncü bir kaleciyi oyuna sokma hakkı tanındı.
maradona için bu son dünya kupası oldu; ikinci maçından sonra idrarının tahlil edildiği laboratuvara yenik düşünceye kadar bir fiesta havasıyla oynayıp durdu. onsuz ve hızlı futbolcu caniggia'sız arjantin çöktü. nijerya, kupanın en eğlenceli futbolunu sundu. stoichkov'un ekibi bulgaristan herkesin çekindiği almanya'yı safdışı bırakarak dördüncü oldu. üçüncülük isveç'in oldu. finalde italya ile brezilya karşılaştılar, çok zevksiz bir karşılaşma oldu; seyircilerin esnemeleri arasında romario ve baggio güzel futboldan örnekler sundular. uzatma süresince de gol atılmadı. penaltı atışları sonucu brezilya maçtan 3-2 galip ayrılarak dünya şampiyonu oldu. brezilya bütün dünya kupalarına katılan ve dört kez şampiyon olan tek ülkeydi, ayrıca en çok maç kazanan ve en çok gol atan ekip olarak da dünya futbol tarihinde yerini aldı.
94 dünya kupası'nda gol sıralamasında altı golle bulgaristan'dan stoichkov ve rusya'dan salenko birinci oldular, onları beşer golle brezilyalı romario, italyan baggio, isveçli andersson ve alman klinsmann izlediler.