1960’larda bilgisayarla tanışan türkiye’nin bu alandaki en önemli isimlerinden biri olan babam prof. oğuz manas’ın önemli bir anısını paylaşmış. ben de medya takip’de tesadüfen yakaladım. (haber için tıklayınız)
olay kısaca şöyle: bir gün, trt’den hüsnü kaftan geldi. “hocam, şu bilgisayarı halka tanıtalım” dedi. 1976 yılında henüz türkiye’de kimse doğru düzgün bilgisayarı bilmiyordu. yani kullanılmıyor değildi, kullananlar vardı. ancak halka intikal etmiş bir kullanım yoktu. bu tanıtım için de en güzel şey futboldu. bu nedenle benden 1976 yılının şampiyonluk tahminini yapmamı rica etti. kendisine böyle bir çalışma için istatistik bilgilerine ihtiyacım olacağını söyledim. hüsnü kaftan, trt’nin elinde bu bilgilerin olmadığını ancak yeni asır gazetesi yazarlarından aydın sevgel’in çok uzun bir süredir maçlarla ilgili özel kayıtlar tuttuğunu ve bu kayıtlar içinde istediğim bilginin bulunabileceğini ifade etti. sonra da aydın sevgel tüm bilgilerini kayıt ettiği defterleri bize teslim etti.
hangi bilgilerdi bunlar?
1959’dan beri oynanmış her maç için takım kadroları, maçın sonucu, atılmışsa gol veya gollerin kimin tarafından ve ne şekilde atıldığı (direkt olarak, penaltıdan, kendi kalesine vb.), o andaki antrenör, maçın yapıldığı günün hava koşulları, maçın yapıldığı saha, maçın hakemi, takımın o andaki başkanı gibi bilgilerdi. bu proje için proje yöneticisi olarak prof. dr. halil şengonca’yı görevlendirdim. bunun için üç ekip kuruldu.
ekiplerin görevleri neydi?
birinci ekip programı hazırlayacaktı, ikincisi aydın sevgel’in defterlerindeki bilgilerin programa uygun olarak veri kayıt formlarına işlenmesini ve üçüncüsü formlardaki verilerin kartların üzerine delinmesini sağlayacaktı. işte o zaman güçlüğümüz ne biliyor musunuz? doğru düzgün terminal yoktu. kart delgi işini, kart delgi makineleriyle yapıyorduk ve yüzlerce veri kartlara delinip bilgisayara yükleniyordu. takımları da dört gruba ayırdık. birinci grup beşiktaş, fenerbahçe ve galatasaray’dı. ikinci grubu anadolu takımları arasından önceki yıllarda olduğu kadar bu yıl da ilk gruptaki üç takımı zorlayanlar oluşturuyordu. üçüncü grupta önceden bu üç grubu zorlayan ancak bu yıl çok formda olmayanlar bulunuyordu. dördüncüsündeyse ligden düşecek olanlar vardı. takımları gruplara ayırmamızın en önemli nedeniyse tekerrür adedini artırmaktı. aşağı yukarı 3 ay boyunca maç sonuçlarını tahmin ettik. tabii her hafta hesaplama yapılırken bir hafta önce elde edilen sonuç, diğerlerine eklendi ve yılsonunda puan durumu hesaplanmış oldu. 1976-1977 lig maçlarının birinci devre sonuna kadarki sonuçları da işlendikten sonra program çalıştırıldı.
sonuçta hangi takım şampiyon çıktı?
trabzon şampiyon, fenerbahçe ikinci çıktı. trt’den hüsnü kaftan, “trabzon şampiyon olamaz” diye itiraz etti. “fenerbahçe’nin 5 puan önde olduğunu, trabzon’un daha o yıl 1. lige çıktığını ve şimdiye kadar bir anadolu takımının şampiyon olmadığını” söyledi. “biz bunu ilan edersek rezil oluruz” dedi. düşecek takımlar arasında da balıkesirspor’u ilan etmemiz de balıkesirlileri ayağa kaldırdı.