sabah gazetesi yazarı hıncal uluç, köşesinde mircea lucescu'yu ağır şekilde eleştirdi... uluç, romen teknik adama olan öfkesinin nedenini açıkladı. işte o yazı...
lucescu zavallısı ve yandaşları hıncal uluç'a saldırmanın dayanılmaz hafifliği içindekiler bir, "yanıt verir de köşesinde adımı geçirir" diye umutlananlar iki, mal bulmuş magribi gibiler gene.. şaktar denen takım uefa kupasını aldı ya..
aldıysa utanalım.. bu kadar sıradan top oynayan bir takım bu kupayı kazandıysa, bu yıl hem de türkiye'deki finale bile çıkamayanlar, fenerliler, galatasaraylılar ve beşiktaşlılar utansın..
bir galatasaray'ın 2000 yılında şampiyon olurken yendiklerine bakın, bir de bu yıl finale çıkanlara.. yarı finale bakın.. tek italyan, ispanyol, ingiliz, fransız, hollanda takımı yok. iki ikinci sınıf alman takımı, bir de dünya futbolunda adı geçmeyen bir ülkenin iki takımı..
"vay avrupa'nın zavallı futbolu, vay benim ayıbım" demiyorlar da.. "gördünüz mü lucescu'yu" diye o on para etmez futbolu göklere çıkarıyorlar. futbola akılları on paralık ermediği için.
bu lucescu'nun türkiye'de maaşlı yazarları, muhabirleri var sanki.. ne zaman, milli takım dahil birinin antrenöre ihtiyacı olsa, onun adı ortaya atılıyor, dünyada başkası kalmamış gibi.. niye ki?.
bu adam bu kadar iyi hoca da, niye bir fatih terim düzeyine gelemedi?. niye italya'nın, ispanya'nın, almanya, ingiltere'nin büyüklerinden teklif almıyor?. varsa yoksa türkiye?.
çünkü büyük hoca falan değil. oynattığı futbolun, futbol zevki yok. fatih terim'den devraldığı o harika galatasaray'ın, harika futbolunu öldürdü. onun yerine kendi korkak, zevksiz, tatsız tuzsuz futbolunu koydu. bu yüzden de kovuldu.
beşiktaş'tan kovulmakta geç kalındığını zamanındaki beşiktaş yöneticileri, defalarca söylediler.. başkan serdar bilgili ve 2 nolu sorumlu hüsnü güreli, "lucescu'yu daha evvel kovsak şampiyonduk" dediler kaç defa.. 8 puan öndeki beşiktaş farkı, lucescu denen adam darmadağın olduğu ve bu dağınıklığı futbolculara da aşıladığı için eritti ve bitti.
ama lucescu'ya kızma sebebim bunlar değil.. bunlar, onun çok iyi bir hoca olmadığı benim kişisel görüşüm. "iyi hocadır" diyenler de var. bu da onların görüşü.. saygı duyarım.. o ayrı.. benim "öfke" sebebim ayrı..
bu romen, benim ülkeme, alenen ve resmen hakaret etti. türkiye cumhuriyeti'ni çavuşescu'nun romanyasına benzetme küstahlığında bulundu. öfkem ondan..
bu ülkede o zaman bir içişleri bakanı olsaydı, daha o gün, çalışma izni iptal edilir ve şutlanırdı. bir daha da dönmeyi aklına getiremezdi. medyamızda bu hakareti içine sindirenler var. hatta bu ülkeye, bu millete hakaret edilmesinden sapıkça zevk alanlar var. ben onlardan değilim. ülkeme söven adamı affetmem. saygı duymam.
onun ayağına giden galatasaraylılara da saygı duymuyorum. hele ona teklif yapanları (eğer yaptılarsa) defterimden ebediyen silerim.. galatasaray'ın türkiyeme söven adama ihtiyacı yok.. adnan polat'a açıkça söyledim. "özhan, beni kulüp üyeliğinden istifa ettirdi" dedim. "lucescu'yu getirirsen, sen de galatasaraylılıktan da istifa ettirirsin!." tamam mı?.. anladınız mı, bab-ı ali çirkinleri, hıncal, lucescu'ya niye karşı?..