neden yenikent asaş stadında, neden gecenin bir yarısında (20.30) oynandığını anlayamasak da 3 kişi olarak seyretmeye gittiğimiz play off final karşılaşması.
ilk anımız stada 2-3 km mesafede otostop yapan delikanlıyı arabaya alıp kasımpaşa taraftarı olduğunu öğrenmemiz herhalde. stada vardığımızda bilet işini hiç düşünmemiş olmaktan kaynaklı kısa süreli bir şaşkınlık yaşasak da sonrasında gişede 20 ytlye satılan kapalı tribün biletini karşıyakalı bir gençten 15er ytlye alıp tribüne intikal ettik. maça yarım saat olmasına rağmen karşıyaka tribünleri tamamıyla doluydu, bir köşe bulup oturduk.
karşıyaka taraftarı sayıca, kostüm/donanım anlamında ve de tezahurat kapasitesi olarak gerçekten etkileyiciydi. bulunduğumuz tribün genç erkek taraftar ağırlıklı olsa da hatrı sayılır bir kadın ve çocuk nüfusu da göze çarpıyordu. bütün maç boyunca organize küfürlü herhangi bir tezahurat yapılmadı. maçın sonlarına doğruysa doğal olarak büyük bir moral bozukluğu ve sinir katsayısı yükselişi rahatça gözlemleniyordu.
kasımpaşa taraftarları pek çok anlamda karşıyaka taraftarlarının tersi bir görünümdeydi. sayıca karşıyaka'nın 1/10u kadar bile yoktular belki. sesleri geldiği zamanlarda duyulan bütün tezahuratları küfürlüydü. hiç kadın bir kasımpaşa taraftarı da görmedim.
maç kalitesinden beklentimiz çok yüksekti, ama maalesef oynanan futbol ilk 20 dakikadan sonra pek seyredilebilecek kalitede değildi. zaten maçtan önce yoldan aldığımız kasımpaşalı arkadaş da, tribünde sohbet ettiğimiz karşıyakalı taraftarlar da kendi takımlarının aslında pek de iyi olmadığını söylemişlerdi.
ilk gol çok erken geldi. sonra televizyondan seyretmedim ama önümüzdeki kalede olan bu gol ofsayt gibi göründü bize. kasmpaşanın gollerine çok uzak kaldık ama ikinci gol zaten geliyorum demişti. karşıyaka'nın maç boyunca neredeyse kaleye şutu olmadan oynaması sadece bizi değil kendi taraftarlarını da üzdü tabii.
algıda seçicilik olarak gençlerbirliği kökenli iki futbolcuyu (sertan eser ve ferhat kiraz) tekrardan görmek de hoşumuza gitti.
maç biter bitmez staddan ayrıldığımız için çıkan olayları göremedik. ama ilk çıkanlardan olmamıza rağmen atılan koltuklardan biz de biraz payımızı aldık. ayrıca çıkış kapısının çok dar olması biraz arbede, panik ve itişmece yaşanmasına sebep oldu.
son olarak tff'ye sonraki seneler için bir önerim olacak: madem maçlar tarafsız şehirlerde oynanıyor, bir de tarafsız futbol sever/seyirci tribünü yapsalar da en azından maça girmekte/ bilet bulmakta, sonrasında da staddan çıkmakta sorunlar yaşamasak.