bu maçta vefa kalesini koruyan şükrü ersoy ile yapılan röportajdan: “o senelerde vefa takımı çok iyiydi. galip haktanır, ördek mustafa, tahtabacak ismet yanında galatasaray’dan isfendiyar gelmişti. beşiktaş’a yenilip şampiyonluğu kaybettik. ilk defa yedi tane futbolcu milli takımda oynadı. galip abi zaten daha önceden de milli takıma seçiliyordu. isfendiyar, garbis, rahmi de milli oldular.” şükrü ersoy da ilk kez 1950’de, vefa forması giydiği sırada milli takıma seçilmişti. ilk maça çıktığı günü şöyle hatırlıyor: “eskişehir demirspor’da oynayan zamanın meşhur kalecisi abdülkadir ile birlikte israil’le yapılacak maç için milli takıma seçildik. ben o gece heyecandan uyuyamadım. abdülkadir çok tecrübeliydi, o oynatılır diye düşünüyordum. galip abi beni hep yatıştırmaya çalıştı, ‘yarın sen oynayacaksın,’ dedi. maçtan iki saat önce yemek yedik. yemekten sonra ankara’da federasyonda tespit edip yazılarak zarfın içine konulan kadro açıklanacaktı. ben heyecandan bekleyemeyip tuvalete gittim. o sırada kadro okunmuş. galip abi beni görünce ‘sen oynuyorsun’ anlamında bir işaret yaptı.” israil maçı hiç beklenmeyen bir neticeyle sonuçlanmış ve milli takımımız 5-1 yenilmişti. bu maçtan bir hafta sonraysa vefa galatasaray’la oynamış ve tarihinin en parlak sonuçlarından birini almıştı. şükrü ersoy bir hafta arayla yaşadığı üzüntü ve sevinci anlatıyor: “israil’deki maçta 5-1 yenildik. milli takımımız o zamana göre en iyi takımdı. gündüzler, rehalar gibi çok tecrübeli oyuncular vardı. bir tek ben on dokuz yaşındaydım. takım tecrübeliydi ama bir şekilde yenildik. turgay da genç milli takımın kalecisiydi. onlar ankara’da mısır’ı 3-1 yendiler. türkiye’ye döndük ama beş tane yedim diye üzüntülüyüm tabii. bütün arkadaşlar beni teselli ettiler. ‘biz de galatasaray’ı yeneceğiz ve turgay’dan rövanşı alacağız merak etme,’ dediler. hakikaten maçı 5-1 kazandık. her gol attığımızda yanıma gelip, ‘ne haber, daha atalım mı?’ diye soruyorlardı. ben de ‘atın tabii, daha beş olmadı,’ diyordum.” http://dinyakoskrampon.bl.../2014/02/sukru-ersoy.html