ilk basımı 2004 yılında olan halil özer'in "galata sarayı efendileri" kitabından;
leeds'de galatasaray tam bir koruma altındaydı. hele galatasaray ile ingiltere'ye gelen özel türk polis timi, sanki james bond filminden çıkıp gelmiş gibiydiler. aynı tip elbiseler, aynı fabrikadan çıkma güneş gözlükleri, hiç gülmeyen yüzler...
işini bilen bir ekipti. ve ingiliz polisi bile silah taşımazken özel güvenlik statüsü ile her biri silah taşıyordu. ancak hiç kimse bu silahları bir kez bile görmedi. usta oldukları her hallerinden belliydi ama ne olursa olsun biraz abartılıydı halleri. hele takımın kaldığı otelde aldıkları önlemler herkesi şaşırtmıştı. vardiya halinde nöbet tuttular, sokaklarda, otelin bahçesinde sürekli devriye gezdiler, her katta önlem aldılar. kendi özel telsizleri ile haberleştiler. maç günü otele bir çift geldi. çiftin üstü başı berbat, kılıksızdı. hemen altı okka köşeye yapıştırıverdiler ama insancıklar ingiliz polisi çıktı.
takım antrenmana geldiği zaman bir taraftar hakan şükür'e çiçek vermek istedi. polis öyle bir uçtu ki, "durrr" diye bağırdı. hakan şöyle bir irkildi. çocuk korkudan kalıverdi. polis çiçeği kapıp kontrol etti. sonra "tamam alabilirsin" dedi.