14 aralık 1975 tarihinde kurban bayramı’nın ikinci gününe denk gelen derbi, basında “kurbanlık koyun kim olacak?” esprilerine yol açsa da iki takımda da kargaşa hakimdir. 11 maçtır yenilmeyen fenerbahçe, kaleci adil eriç’in ve savunma oyuncusu alpaslan eratlı’nın disiplinsizlik nedeniyle kadro dışı bırakılmasıyla sarsılır. alpaslan “dört gün önce evimi aramışlar beni bulamayınca kadro dışı bırakmışlar “diyerek kendisini savunurken adil eriç de “bu hafta benim yerime yavuz oynar, üç gol yer sonra ben iskemleyle kalede otururum” diyerek teknik direktör abdullah gegiç’in kararını eleştirir. galatasaray cephesindeyse üç yıldır fenerbahçe’yi yenememenin verdiği güvensizliğin üstüne deplasman fobisi eklenmiştir. ligin ilk beş deplasman maçında galibiyet alamayan sarı-kırmızılı ekibe herkes “galip gelemez bu yolda mağlup” gözüyle bakmaktadır.
perdeyi 21. dakikada maçın favorisi açar. cemil turan sarı-lacivertlileri öne geçirmiştir. taraftarın büyük çoğunluğu maçın farka gideceğini düşünse de top o gün “daha bir yuvarlak”tır. 32. dakikada sahneye adil’in “ah”ını alan yavuz şimşek çıkar. bacak arasından kaçırdığı top gökmen özdenak’ın önüne düşünce durum eşitlenir. yavuz, ikinci yarıda fatih terim’in kafa vuruşunda topu tutar fakat kontrolünü kaybederek kale çizgisinin yanlış tarafında düşer. gegiç’in “rüyamda görsem inanmazdım” dediği gollere şevki şenlen’in vuruşuyla bir yenisini ekleyen galatasaray, üç yıllık hasrete üç golle son verir. maç sonrası cemil turan ile gökmen özdenak kimin şampiyon olacağına dair iddiaya girerler ama sezon sonunda adil’in yanına iki iskemle daha çekerek üzgün gözlerle trabzonspor’un şampiyonluğunu izlerler.