napoli'nin kaderini değiştiren adam olmuştu belki de, andoni goikoextea. 1983 yılında camp nou'da oynanan maçta maradona'ya attığı tekme sonrası arjantinli yıldız, üç ay sahalardan uzak kalacaktı. ama maradona goikoextea'yı aklının bir köşesine yerleştirmişti. 1984 copa del rey finali'nde bilbao'nun barcelona'yı 1-0 mağlup etmesi ve maçın ardından maradona'nın başrolü kaptığı olaylar, futbolun en büyük efsanesini ispanyadan koparan gelişmelerin sonuydu. napoli, kollarını açtı maradona'ya. maradona da kariyerinin en iyi günlerini geçirdi italya'da. 1986-87 sezonu'nda serie-a'daki ilk şampiyonluğuna maradona ile ulaştı napoli. devam eden iki sezonda ise, ikinci oldu. (1989-90 sezonu'nda yine şampiyondu napoli. o tarihten bu yana da asla bu seviyeye çıkamayacaktı.) işte; o 1988-89 sezonu'nda napoli ve maradona birlikteliğinde ayrı bir sayfa olarak kalmalıydı futbol tarihi'nde.
uefa kupası'nın gördüğü en güzel final eşleşmelerinden birinde taraf olmuştu, maradona. iki maç üzerinden. ilki napoli'de. almanya temsilcisi stuttgart, italyan asıllı alman oyuncu maurizio gaudino'nun serbest vuruş golü ile deplasmanda öne geçmesine karşın napoli, 68. dakikada maradona ve bitime iki dakika kala brezilyalı careca'nın golüyle 2-1 kazanmıştı ilk maçı. almanya'daki rövanş karşılaşması ise, klasikler arasına girecek cinstendi. napoli adına alemao'nun açtığı gol perdesine stuttgart'tan jürgen klinsmann 27'de katılsa da ciro ferrara ve careca'nın golleri 3-1'lik üstünlüğü getiriyordu napoli'ye. en azından son 20 dakikaya kadar. stuttgart, de napoli'nin kendi kalesine attığı gol ile farkı bire indirip olaf schmaler ile rakibine korku salsa da daha ileri gidemiyordu. maradona ve napoli efsanesi için de uefa kupası serüveninin sonu böyle olmalıydı, değil mi?