kenan başaran'ın "arkadan müdahale: 3 temmuz şike davası süreci" kitabından;
demirören "yeter" dedi ama...
beşiktaş tribünleri yıllarca "yıldırım demirören yeter" diye bağırmış ancak başkana yine de bir türlü "tamam, yeter" dedirtememişlerdi. ama 3 temmuz süreci onlara hiç beklemedikleri bir şekilde demirören ile vedalaşma olanağı yarattı. 8 yıl başkanlığını yaptığı beşiktaş'ı tek kalemde silen demirören, futbolun patronluğuna soyundu. demirören, 58. madde değişikliği için ankara'da toplanan tff olağanüstü genel kurulu'nda yaptığı konuşmayla aydınların istifa sürecini başlatmış, sonrasında da "futbol aüesi"nin mutabakatıyla tff'nin yeni başkanı olmuştu. yıldırım'dan önce şenes erzik formülü denenmiş ancak uefa asbaşkanı görevi kabul edebileceği yönünde sinyaller vermesine karşın, daha sonra "sağlık sorunlarını gerekçe gösterip görevi kabul etmemişti. ancak medyaya yansıyan kulislere göre erzik'in "hayır" demesindeki temel neden "puan silme cezası"nı uygulamak istememesiydi. aydınlar ne kadar fenerbahçeli bir simaysa erzik de o kadar fenerbahçeli bir futbol adamıydı. ikincisi uefa'nın da kendi asbaşkanının türkiye futbolunda bu cezayı kesecek kişi olmasına pek sıcak bakmadığıydı. 20 şubat 2012'de beşiktaş başkanı ve kulüpler birliği başkanı yıldırım demirören, tff başkanlığı için adaylığını açıkladı. 7 gün sonraki seçimde demirören'in seçileceği muhakkaktı, zira 14 kulüp hemen desteğini açıkladı. trabzonspor, fenerbahçe ve manisaspor henüz fikir beyan etmezken galatasaray ve bursaspor, demirören'e destek vermeyeceklerini açıkladılar. 27 şubat'taki seçimde bu iki kulüp tavrından ödün vermezken trabzonspor, fenerbahçe ve manisaspor da demirören'e destek verdi. şampiyonluk kupasının kendisine verilmesini talep eden trabzonspor, demirören'den bunun sözünü aldığı için destek kararı aldığını açıklayacaktı hayal kırıklığına uğrayacağı ilerleyen günlerde! trabzon yönetimi ayrıca sportif yargının vereceği kararlarda etkin olabilmek için demirören yönetimine muhalif olup dışarıda kalmaktansa destekleyip içinde olmayı da yeğlemişti. ama karadenizlilerin hesaplan istedikleri gibi işlememişti.
27 şubat 2012'de tff koltuğuna oturan demirören'in, "etik"ten ziyade "decoder" kaygısı güttüğü 3 temmuzun ilk günlerinden bu yana aşikârdı. demirören'e göre asıl sorun şike değil, mali sorunlardı. yeni tff yönetimi, küme düşürmeye karşıydı; göreve gelmelerinin amacı da şike davasını spor yargısı açısından "düşürme dışı bir çözümle" bağıtlamaktı. sportif yargıya çözüm paketim başbakan erdoğan bizatihi kendisi hazırladı ve istanbul'da 22 mart 2012'de yapılan uefa kongresinde de dile getirdi; şike vakalarında kişi kurum ayrımı yapılması gerektiğini salık verdi. uefa başkam michel platini, "üzgünüm" dese de tff başkanı demirören "mesajı" almıştı.
"kişilerle kurumlar ayrılsın" formülü demirören tarafından yeni tff'nin anlayışına dönüştürüldü. öncelikle bu anlayışı benimseyen kişilerin ağırlıkta olduğu şekilde futbol disiplin kurulu ve tahkim kurulu yeniden oluşturuldu.
demirören sadece etik kurulu'nu değiştirmedi. tahkim kurulu'nun başına "şike sahaya yansımalı" fikrini savunan engin tuzcuoğl'nun getirilmiş olması da sportif yargının ne olacağını çok önceden ilan etmekti. kişilerle kurumların ayrılması ve şikenin sahaya yansıması şartları talimat değişikliğiyle sağlandı. karar açıklanmadan önce herkes "şike ve teşvik eylemleri sahaya yansımamıştır. bazı kişilerin birtakım teşebbüsleri olmuştur ancak bunlar kulüpleri bağlamaz" sonucuna varılacağına hazırlanmıştı. sonuçta, sanık savunmaları da alınarak hazırlanan ikinci erik kurulu raporu doğrultusunda başlatılan sportif yargılamada karar kamuoyuna daha önce sızdırıldığı şekilde çıktı. ilhan ekşioğlu ve şekip mosturoğlu, "bireysel" olarak suçlanmış ama bu durum kulübe mal edilmemişti. oysa mahkemede bas bas şöyle bağırıyordu aziz yıldırım:
"öyle şey olmaz. benden habersiz hiçbir şey yapılmaz. ben şike yaptıysam fenerbahçe için yaptım."
yıldırım, siyasetin çizdiği çerçevede bulunan "çözüm" e de itiraz ediyordu. fenerbahçe başkanı, kendi açısından yine haklıydı çünkü bir suç izafe edildikten sonra bunun kulübe mal edilip edilmemesinin önemli olmadığının farkındaydı. ekşioglu ve mosturoğlu'nun bir şekilde suçlu bulunmasının kendisinin ve de fenerbahçe'nin toplumda aklanmayacağı anlamına geldiğini çok iyi biliyordu. o nedenle yıldırım, büyük oynadı ve şunu demeye getirdi; "ya fenerbahçe'yi suçlayıp d üşürün ya da kişi mişi, saha içi dışı gibi ayrımlar yaparak 'sizi kurtardık' havası yaratmayın. fenerbahçe tamamen suçsuzdur." fakat spor yargısı, kaçak dövüşmeyi seçti. "yarım ağız" kullanarak, fenerbahçe'yi "aklayarak suçlu" ilan etti.
fenerbahçe'nin "düşürün" restine de bir parantez açmak lazım: 3 temmuz sürecinin ilk günlerinde fenerbahçe camiası tff'ye rest çekip "bizi düşürün" dedi. aykut kocaman da, aziz yıldırım'dan ali koç'a ve nihat özdemir'e kadar birçok yönetici de bu talebi dillendirdi. hatta koç, tff başkam mehmet ali aydınlar ile görüşüp bu talebini iletti. fenerbahçe'nin "öyleyse düşürün" restinin alt metni şuydu: "gücünüz yetiyorsa bizi düşürün ama biz gücünüzün yetmediğini biliyoruz." bir diğer alt metin ise "madem ki kanaatiniz oluşmuş ve mahkeme sonucunu beklemeyi düşünmüyorsunuz o halde buyurun bizi düşürün"dü.
fenerbahçe, hem sistemin kendisini cezalandırıp cezalandırmayacağını test ediyordu hem de "yargısız infaz" a kurban edilmek istendiğim bu çıkışıyla ortaya koymak istiyordu. tff başkam aydınlar ise bu talebe şu cevabı verdi birkaç kez: "öyle 'bizi düşürün' demekle olmuyor. birtakım prosedürleri var bunun. 'biz şikeyi yaptık' diye ikrar vermeleri lazım."
sonuçta aydınlar'ın genel kurul eliyle değiştirmediği 58. madde bir gecede değiştirildi. futbol disiplin talimatının "müsabakanın sonucunu etkileme" başlıklı 58. maddesindeki değişiklik insanlar daha kahvaltılarım yapmamışken 30 nisan 2012 sabahı demirören tarafından kamuoyuna duyuruldu.
58. maddenin eski hali:
1) müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek veya buna teşebbüs etmek yasaktır. bir futbolcuya veya kulübe teşvik pirimi verilmesi de bu kapsamdadır.
2) bu hükmü ihlal eden kişiler, bir yıldan üç yıla kadar müsabakalardan men veya hak mahrumiyeti cezasıyla; kulüpler ise küme düşürme cezasıyla cezalandırılır. ihlalin ağırlığına göre küme düşürme cezasına ek olarak puan indirme cezası da verilebilir.
3) ihlalde sorumluluğu bulunan kişi veya kulüplere ayrıca para cezası verilir.
4) anılan yasağın hakemler tarafından ihlali halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir.
görüldüğü üzere eski madde şikeye teşebbüsü dahil kabul etmiyor, teşvik primi verilmesini de küme düşürmeyle cezalandıracağını yoruma mahal vermeyecek şekilde açıklıyordu. bunun yanı sıra puan düşürme ve para cezası da verileceğini belirtiyordu. maddede yapılan değişiklikle teşebbüste küme düşürmenin yerine puan silme cezası öngörülüyordu. önce yeni haline göz atalım:
58. maddenin yeni hali:
1- müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek yasaktır. teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır.
a) yukarıda belirtilen ihlalleri gerçekleştiren kişilere sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir
b) yukarıda belirtilen ihlallerin kulüp yöneticileri tarafından gerçekleştirilmiş olması durumunda, ilgili kulüplere bir alt lige düşürme cezası verilir.
c) ihlâlde sorumluluğu bulunan kişilere ayrıca para cezası verilebilir.
2-1. fıkrada belirtilen ihlallere teşebbüs etmek yasaktır.
a) teşebbüs halinde, ilgili kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar müsabakadan men veya hak mahrumiyeti cezası verilir.
b) teşebbüs halinde ilgili kişinin yöneticisi olduğu kulübe bu talimatta öngörülen disiplin cezaları uygulanabilir.
ağır ihlal hallerinde kulübe en az 12 puan indirme cezası verilir. ihlalin ağırlığı kurul tarafından somut olayın niteliğine göre serbestçe karar verilir ancak eylemin ilgili yöneticinin kendisinin veya üçüncü kişilerin bahis oyunlarından menfaat elde etmesi amacına matuf olduğunun tespit edilmesi halinde ihlal, mutlaka ağır ihlal kabul edilir.
3- ihlal veya ihlale teşebbüsün hakemler tarafından meydana getirilmesi halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir.
58. maddede de şikenin yapıldığı kesinse küme düşürme cezası öngörülüyor. buna mukabil teşebbüste puan düşürme cezasından bahsediliyor ancak bu da "ağır ihlal" koşuluna bağlanıyor. fakat talimatın yeni halinde esasen 105. maddeye odaklanmak gerek. talimata eklenen bu yeni maddeyle kişilere verilen cezalar ertelenmezken kulüplere verilen cezalara erteleme getiriliyor. bu da şu demek oluyor: şike eylemi kesin olduğu hallerde dahi yöneticiler "düşecek" ama kulüpler düşmeyecek. işte o 105. madde:
2- yaptırımın uygulanması en az bir yıl, en fazla beş yıl süreyle ertelenebilir. istisnai durumlarda bu sürenin uzatılması veya ilgili kişinin tff yetki alanından çıkması halinde yapanının ertelenmesi mümkündür.
3- erteleme sûresi içerisinde, ihlalin tekerrürü halinde, yetkili kurul, kural olarak, asıl yaptırımın uygulanmasına hükmeder. bu yaptırıma ikinci ihlal için öngörülen yaptırım eklenir.
bunun yanı sıra futbol disiplin talimatı'nın 24. maddesinin (d) bendinde de değişikliğe gidilerek küme düşürme cezasına son verildi.
24. maddenin eski hali:
"bir müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkileyen veya buna teşebbüsü eden takımlar bir alt lige indirilir. eski talimatın 24/d'sindeki "bir müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkileyen veya buna teşebbüsü eden takımlar bir alt lige indirilir."
24. maddenin yeni hali:
"müsabaka sonucunu etkilemeye yönelik eylemler, iki takımın futbolcuları tarafından yapılmışsa, her iki takım hükmen yenik sayılmakla beraber, ayrıca galibiyet halinde verilen puanın iki katı kadar puanı silinir. eğer anılan eylemler yalnız birtakım futbolcuları tarafından meydana getirilmişse futbolcuların tescilli olduğu takım hükmen yenik sayılmakla beraber, ayrıca galibiyet halinde verilen puanın iki katı kadar puanı silinir. puanlan tenzil edilen takımların puanı bulunmuyorsa, takımlar eksi puanla devam ederler.
bu ihlalin teşebbüs aşamasında kalması halinde futbolcuların tescilli olduğu kulüplere disiplin talimatında yer alan bir alt lige düşürme ve puan indirme dışındaki yaptırımlar uygulanabilir."
sonuç itibarıyla yeni tff yönetimi, şike veya teşvik primi suçlarının işlenmesi halinde talimatları "vaziyete göre yorumlama'' olanağı yaratmış oldu sportif yargı kurullarına...