kenan başaran'ın "arkadan müdahale: 3 temmuz şike davası süreci" kitabından;
fenerbahçe'yi şampiyonlar ligi'nden kim men etti?
tüm bunlar olup biterken bir yandan da "derin top" kabilinden fenerbahçe'nin şampiyonlar ligi'nden men edilmesi tartışmaları yürüyordu. 24 ağustos 2011'de fenerbahçe "devler arenası"ndan atılırken yerine trabzonspor çağırılıyordu. geriye dönülüp bakıldığında sportif ayakta kanarya'ya kesilen en büyük ceza bu oldu. fakat nedense bu mahrumiyeti kimse üstlenmiyordu. tff ile uefa adeta "istop" oynarcasına topu birbirlerine atıyorlardı. tff başkanı mehmet ali aydınlar, habertürk'teki "teke tek" programında perde arkasını şöyle anlatıyordu:
"uefa'dan gelen yazının ingilizcesini fenerbahçe asbaşkanı ali koç'a, türkçesini ise başkanvekili nihat özdemir'e verdim. nihat bey, tamam başkan. biz gidip yönetim olarak toplanacağız ve şampiyonlar ligine katılıp katılmama konusunda karar alacağız' dedi. ertesi gün fenerbahçe'den yazı geldi ve dediler ki, 'karar almak için sûre çok kısıtlı/ uefa'ya verdiğimiz cevapta fenerbahçe'nin sûrenin kısıtlılığı nedeniyle karar veremediğini belirterek, 'dolayısıyla fenerbahçe'ye şampiyonlar ligine gelmekten biz men ediyoruz' dedik ve öpüşerek ayrıldık fenerbahçeli yöneticilerle. tamam biz bu yazıyla katılmayacağız' dedi nihat özdemir. ali koç da şahittir. problem nerede çıktı biliyor musunuz? problem trabzonspor şampiyonlar ligi'ne alınca çıktı."
fenerbahçe hesabı tff hukuk kurulu başkanı mehmet helvacı ile tff başkanvekili lütfi arıboğan'a çıkartırken, tff "sizi uefa almadı" diyordu. peki ne fark ederdi ki? çok şey, çünkü 45 milyon euroya varan bir fark söz konusuydu! uefa açıkçası tff'ye dolaylı yoldan baskı yaparak men kararını tff'ye aldırmıştı. fiilen uefa, resmen ise tff men ediyordu. böylece "günahın vebali" tffnin boynuna kalıyordu. fenerbahçe, ortada verilmiş herhangi bir karar olmadığını belirterek, 45 milyon euro tazminat talebiyle cas'a başvurdu. fakat işini sağlama alan uefa'nın mahkûm olması çok zayıf bir ihtimaldi. çünkü uefa bu kararı resmî olarak tff'ye verdirmişti. fenerbahçe'nin iç hukukta tff tahkim kumlu'na men kararına dair yaptığı itiraz da reddedilmişti. fenerbahçe'nin tahkim kuruluna itirazda bulunmasının aynı zamanda muhatap olarak da uefa'yı değil, tff'yi gördüğünü kabul ettiği anlamı taşıdığı da savunuldu. yani fenerbahçe cas'ta uefa'ya hesap soramazdı. tff'yi şikâyet konusu yaparsa da cas'tan "gidin kendi aranızda çözün" cevabını alması büyük bir olasılıktı ki, futbol kulislerinde de genel görüş bu yöndeydi.