ilk basımı 2000 olan ahmet çakır'ın "o bir imparator" kitabından;
17 mayıs yaklaşmaktadır. bir türk takımı tarihinde ilk kez uefa kupası'nda final oynayacaktır. bununla ilgili olağan hazırlıkların yanı sıra bu kez bir de holigan sancısı yaşanmaktadır.
1989'da köln'ün müngersdorfer stadı'nda yapılan maç ve almanya'daki birkaç karşılaşma dışında ilk kez türk seyircinin bu kadar çok olacağı bir karşılaşma söz konusudur. 42 bin kapasiteli stada güvenlik için 38 bin seyirci alınacaktır. bunun yarısına yakın bölümü de türk olacaktır. gerçi türkler için daha az sayıda bilet ayrılmıştır ama bunun çözümünün de bulunabileceği bilinmektedir.
medyada yer alan haberlere göre, ingiliz taraftarlar arasında istanbul'daki olayın intikamını almak amacında olduklarını söyleyen leeds united'lı taraftarlar da kopenhag'da olacaklardı.
aslında bu tür haberlerin ille de doğru olması gerekmiyordu. bu konuda sahici bilgilerin gelip gelmediğini bilmek de olanaklı değildi. ancak, bu tür haberlerin gerçek olmaktan çok bir gereksinmeye karşılık vermeyi amaçladığı fark ediliyordu.
çünkü ciddi gazetelerin pek itibar etmediği bu tür haberler, popüler basında geniş yer bulabiliyordu.
iyi niyetli bir yaklaşımla, bu tür haberlerin 'uyarı' görevini yerine getirdiğini de düşünmek olanaklı sayılabilirdi.
ancak bütün uyarılara ve önlemlere karşın beklenen olayların bir bölümü yaşanır. galatasaray'la arsenal arasındaki kopenhag'ın parken stadı'ndaki tarihi maç öncesinde iki tarafın seyircileri "tivoli meydan muharebesinde kozlarını paylaşırlar.
iki taraftan da çok sayıda kişi yaralanmış ve bazıları da danimarka polisi tarafından tutuklanmıştır. tutuklananlar arasında haliyle türkler de vardır.
olayın en çarpıcı yönlerinden biri de, bazı televizyonların 'kışkırtıcı ajan' rolünü gönüllü olarak üstlenmiş olmalarıdır. daha önce leeds'te bunun provasını yapmış olan bazı gözü dönmüş reyting tutkunları, bu kez amaçlarına ulaşmayı başarmışlardır. bundan doğan tartışmalar da aylarca gündemde kalacaktır. elbette ki, sarı kırmızılı takımın kupayı kazanmış olması, artık bu gibi konuları ikinci plana düşürecektir. ancak buna benzer her türlü gelişmede mutlaka kan görmek ve gerekirse bu kanı kendileri çıkartabilecek kadar sapıklaşmış olanlar, bu tarihi olaya da gölge düşürmeyi becermişlerdir.