ankara takımı, ciddi çalışmanın mükâfatını gördü ve son maçında göztepe'yi 3-1 yendi. 3 müsabakada elde ettikleri 5 puan ve 4-1'lik gol averajı ise şampiyon olmalarına yetti...
siyah - beyazlılar, zevkli geçen bir müsabakadan sonra f. bahçe'yi 1-0 mağlûp ettiler. 5 puana rağmen 4-2'lik averaja sahip olduklarından toto turnuasının ikinciliğini kazandılar...
beşiktaş, bileğinin hakkı ile kazandı
siyah - beyazlı'ların galibiyet golünü 46 ncı dakikada coşkun attı. f. bahçe şenol'un ayağından penaltı kaçırdı
kahraman bapçum
kupayı ptt çoktan almış gitmişse, oyun amikal bir maç olarak kalmışsa, saha alabildiğine batak ve kaygansa, havada sinsi sinsi bir yağış varsa bu maçta da zevk yoktur tabii...
işte bu hesap yanlış çıktı. fenerbahçe’nin oyun başındaki akıllı, dikkatli, becerikli, sevimli oyun örgüsü «gene iyi bir futbol seyredeceğiz» dedirtiyordu. sonra, beşiktaş’ın sert, girgin, pişkin defansı önünde fenerbahçe önce durup, sonra futbol arenasını rakibe bırakınca... bir süre bu arena boş kaldı düpedüz...
ilk devrenin sonuna doğru böylece oyun duralayıverdi. sonra meydanı siyah - beyaz doldurdu ki... şöyle böyle değil, dumanım attı çamurun, sahanın ve fenerbahçe'nin... işte dumanı atılan fenerbahçe’nin kadrosu içinde şükrü ve birol adındaki iki futbol pırlantası pırıl pırıl pırıldamakta devam ediyorlardı.
maç ikinci devrede güzel ve canlı idi, sonuna kadar da böyle sürdü gitti...
ilk devrede öyle dikkati çekecek, üzerinde durup hikâye edecek pozisyonlar olmamıştı. doğrusu ikinci devrede de bu durgunluğun devamından korkulurdu. halbuki devre başlar başlamaz ortadan - denebilir ki sahanın ta göbeğinden - yüklenen beşiktaşlılar, tam kale karşısında fenerbahçe defansını da toplayıp yığıldılar. hâzım mütereddit bir çıkış yaptı. top ortada kalmıştı. sanlı ile coşkun pozisyona hâkim oldular. vuruşu coşkun yaptı ve hâzumın sağ tarafından yerden ağları buluverdi.
daha çok zaman vardı fenerbahçenin bu gole karşılık vermesi, ya da beşiktaşın ikinciyi yapması için... ama olmadı.
50 nci dakikada sağdan atılan kornerde, defansın karşılaması ile dikilen topa şenolun vurduğu kafa sabrisiz kaleyi buldu, fakat ihsan kafa ile çıkardı topu... fenerbahçe ikinci bir fırsatı 60 ıncı dakikada kaçırdı. sabrinin elinden sıyrılan topu ziya kaleye yuvarlamış, fakat bu yuvarlayış kaleye paralel olmuştu. kafa boştu, ötelerden aydın fırlıyor, daha yakın ihsan yetişiyordu.
beşiktaş daha iyi bir futbol oynuyordu şüphesiz.. gel gör ki, gol fırsatlarını kaçıran fenerbahçe oluyordu. nitekim 62 nci dakikada ortadan uzun bir top alan ziya iki kişi arasından sıyrılıp kaçarken ceza sahasının içinde kaya eline, koluna, beline sarılıp topu kaybetmesine sebep oluyor, fakat hakem penaltıyı vermiyordu...
bundan biraz sonra 65 inci dakikada gene ortaya uzatılmış bir topu ihsan kolu ile yere indirince zoroğlu bunu cezalandırdı. ama o penaltıyı da kurşun gibi mıhlamak sevdasına kapılan şenol yukarıdan dışarıya atıyordu.
süratli, heyecanlı, hareketli bir maç oldu bu. özellikle ikinci devrede.. beşiktaş daha iyi oynadığı fakat daha az gol fırsatı yakaladığı, bir maçı bir golle alıyor ama bu maçın gayesi olan kupaya daha önce ptt tarafından el konmuş bulunuyordu.