en güç şartlarda dahi sarı - kırmızılı çocukların normalin üzerinde bir güç göstereek sahada didineceklerine, mücadele edeceklerine ve formalarım ıslatacaklarına her zaman inanmışımdır.
nitekim dün sahanın kötülüğüne, havanın, iki gün içerisinde alışamayacağımız kadar soğuk oluşuna rağmen galatasaraylı onbir kendinden bekleneni elinden gelebildiği kadar, âdeta tek bir vücut olurcasına verdi.
ancak, kötü bir talih bu gayretimizi maçın bitmesine iki dakika kala yediğimiz bir golle gölgeledi. müdafaamız bir anlık tereddüt geçirmemiş olsaydı istanbulda legia'nın karşısına daha iyi şartlar altında çıkacaktık.
maç sonunda çocuklar, yüzleri soğuktan pancar gibi kızarmış bir halde soyunma odasına döndüler. hepsi üzüntülüydü... hepsi tir tir titriyorlardı. ben de üzülmüştüm. ama henüz her şey bitmiş değildi ki... bunun istanbu'u da vardı. hem bu defa kendi sahamızda, ve dıştan gelen nahoş seslere kulak asmadan daha iyi çalışma imkânını bulacaktık.. tanıdığımız, futbolunu öğrendiğimiz legia'lı rakiplerimize revanşı vermemek ümidiyle dönüyoruz. kısacası varşova'da maçı kaybettik. üçncü tur şansını asla!..