* viyana'da beş saate yakın uçak değiştirmek için bekleyen galatasaraylı futbolcular, korkulu bir uçak yolculuğundan sonra varşova hava alanına inince rahat bir otelde, sabaha kadar deliksiz uyku uyuyacaklarını sanarak hemen gümrüğe koştular. ama burada kendilerini acu bir sürpriz bekliyordu. çünkü istanbul’da vize muameleleri yapılmamıştı, idarecilerin hatâlarını futbolcular hava alanında iki saat bekleyerek ödediler.
* otele gelince bütün futbolcular şaşırdı. zira otelin sirkeci'deki otellerden farkı yoktu. kimse yatmak istemedi. gündüz kılıç bütün odaları teker teker gezdi ve futbolcularına hak verdi. bu otelde yatılmazdı. ama saat de artık 02.00 olmuştu. sabah otelin değiştirileceği teminatı verilmesi üzerine çarnâçar odalara taksim olundu ve tabii kimse sabaha kadar gözünü kırpmadı.
* sabah otel değişmişti. ama bu defa lüks denilen otelin lokontasının yok olduğu görüldü. yemek yemek için futbolcular günde üç defa maçı oynayacakları legia’nın stadına kadar gidip gelmek zorunda kaldılar. ayni zamanda yemekler de beğenilmemişti. beğenilecek gibi de değildi hani...
* antrenmandan evvel şehri gezen futbolcular bol bol kristal ve porselen eşyalar aldılar. başka alınacak bir şey olmadığından yok pahasına alınan bu porselen ve kristal eşyaları otele taşımak da hayli dert oldu...
* sarı - kırmızılıların ışıklar altında yaptığı antrenmanı bilhassa legia yöneticileri büyük bir ilgi ile izlediler. legia antrenörünün metin ve tarık'ın her hareketini dikkatle takip etmesi gözden kaçmadı. antrenör, fikrini soran gazetecilere tebessüm etmekle mukabele etti.