bu maçtan önceki geceden itibaren sabah saat 9'a kadar pes oynamıştık. daha sonra artık, uykumuz geldiğinden değil, ellerimiz tutmaz olunca kahvaltıya çıkmıştık. oradan da maça geldik.
gaziantep'i o gün yenseydik üst sıralara doğru iyice tırmanacaktık. ama kötü oynamıştık. hele tozo'nun kırmızı kartından sonra gaziantep'in çok tehlikeli atakları olmuş, biz beraberliğe bile razı duruma gelmiştik. ki buna rağmen son dakikalarda bir duran topta tuna'yla net bir fırsatı da değerlendirememiştik.
diyeceğim şudur ki, bu maçın ilk yarısında hafifçe içim geçmişti. hatta 1-2 dakika boyunca sadece içim geçmemiş, uyumuştum da sanırım. ama çok keyifliydi. bir ara sahadaki futbolcuları pes'teki gibi yönetmeye çalıştığımı da fark etmiştim.