nereden başlasam bilemiyorum. galatasaray’ın her bölgesinde bir arıza var.
bu arızayı gidermek için hagi’nin çok işi var. bir defans var, evlere şenlik, atılan her top bir hadise yaratıyor. ne topu oyuna sokabiliyorlar, ne top kesebiliyorlar, ne de kademe yapabiliyorlar.
istanbulspor biraz akıllı olsa, galip gelmesi işten bile değildi.
ya g.saray’ın orta alanına ne demeli? bu alanda top kullanan bir kişi bile bulunmaz mı? bugüne kadar bulunmadı, bundan sonra da zor bulunur. bu orta alan ve bu oyun anlayışıyla g.saray nereye gider? futbol adına gerekenlerin hiçbiri yapılmıyor. koca oyunda bir tek pozisyon var. o da hakan ünsal’ın soldan getirip yaptığı ortaya necati’nin attığı mükemmel vole. başka hiçbir şey yok.
hadi canım sen de
ya hücumdaki bratu’ya ne demeli. oyuna giriyor ama sadece vakit geçirmek için sahneye çıkıyor. üstelik öylesine gamsız ki. o da herhalde sezon sonunu bekliyor, kendine bir kulüp bulmak için. bütün bölümleri arızalı galatasaray’ın toparlanması için büyük bir değişime ihtiyaç var. kimi futbolcular artık oynamaktan sıkılmış, hırsını yitirmiş, ‘hadi canım sen de’ diyorlar.
yönetim şimdilik araştırma içinde. hagi de bu takımda, ‘kimler benim işime yarar’ arayışında. kimlerle devam edip, kimlerle etmeyeceğini düşünüp duruyor.
galatasaray önümüzdeki sezon için bir takım oluşturmak istiyorsa, kolları sıvamalı, bir an önce önlemini almalı. çünkü artık izleyenlere ne tad veriyor, ne heyecan, ne de zevk. sezon başından bu yana ıstırap çektiren sarı kırmızılı takım, bir adım bile ileriye gidemiyor. artık yöneticiler ve hagi bir karar verip kimlerin kalıp kimlerin kalmayacağını gözden geçirmeli. çünkü taraftarlar artık takımını desteklemiyor. kafaları başka yerde, başka takımları alkışlıyorlar, başka takımları yuhalıyorlar. onlar da iki saatlik bir pazar keyfi yaşıyorlar.