ersun yanal, 2. maçında da 3 gollü bir galibiyet aldı. fıfa sıralamasında 7. türkiye’nin, 82 basamak altındaki avustralya önünde oynadığı futbolu ve elde edilen skoru ciddiye almayanlar çıkabilir.
viduka ve kewell’ın yokluğunda kolay bir galibiyet de denebilir. ama avustralya takımının avrupa’nın önde gelen liglerinde oynayan futbolculardan oluştuğunu unutmamak lazım. milli takım’da ersun yanal’ın yarattığı baskılı futbol ve her maçı kazanma düşüncesi, defans bölgesi hariç olumlu sinyaller veriyor.
orta sahanın, hücumu öne alan düşüncesi dün yine kendini gösterdi. defans ihmal edildi. dörtlü defansın önünde oynayan emre, gecenin yıldızıydı. artistik yönü fazla, pas dağıtımı mükemmel ve hareketli futbolu ile emre başlatılan her ataktaki ilk isimdi. onu hep böyle görmek istiyoruz.
okan ve hasan şaş yüksek teknikleri ile avustralya defansını çok zorladı. hakan şükür ilginç bir tip. herkes ‘bitti’ dedikçe, adeta ‘bitmedim’ diye bağırıyor. 10 yıl önceki gibi pres yapan, rakip bozan ve durmadan koşan hakan, dünkü 2 golle milli takım forması altında 43. golüne ulaştı. bu, kırılması zor bir rekor. böyle oynarsa hakan’ı milli takım’dan kimse kesemez.
hasan şaş eskisi gibi
hasan şaş’da eski günlerine dönüyor. rakip eksiltmede hüneri ve kenar ortalarıyla 2 mükemmel asist yaptı ve maçın en iyi isimleri arasında yer aldı.
ilk yarıda istediği pası da, presi de yapamayan takım, yediği penaltı golünden sonra, rakibi hataya zorlayacak her şeyi yaptı. ali güneş’in sağ tarafa geçmesiyle ümit özat orta sahada görev aldı. presimiz rakibi bozdu ve hakan’ın golleri geldi. iki maç sonunda bir kupa verilecek. ismini ‘dostluk, özgürlük kupası’ koyuyorsunuz, sonra inanılmaz biçimde sinir küpüne dönüyorsunuz. başta, rüştü, emre, okan ve tuncay olmak üzere bir hazırlık maçındaki kontrolsüz davranışlar ve hakemle tartışmalar 2006 elemelerinde devam ederse fatura çok ağır olur. motivasyonun da konsantrasyonun da fazlası zararlı. değişim iyi bir şey. yanal, değişimi isimlerde değil, temel futbol felsefesinde yapacak gibi görünüyor.