yazık gerçekten çok yazık. bu farkın hiç bir mazereti yok. hiç kimse tecrübe eksikliğinden söz etmesin. werder bremen'in gücünden de... alman futbolu günden güne erirken, tarihi bir hezimete uğramanın hiç bir mazereti olamaz.
evet, almanların golü erken geldi. henüz 8. dakikada...
evet bu gol herşeyi alt üst etti. ama herşeyi bitirmemişti. ama tüm planlarını ilk 30 dakikada gol yememek üzerine kuran antalyaspor'u bu gol yıktı.
bu gol ‘‘geliyorum’’ diyen farkın habercisiydi. kanatları kullanıyordu almanlar. ve onlar kanatlardan indikçe, hem kaleci adnan, hem de savunma şaşkına dönüyordu.
bir önlem almalıydık. eğer kanatları kapatırsak onların yolunu keserdik. nefes alır, sağlıklı düşünürdük.
çare bulunamadı
ama olmadı. ne teknik direktör metin ünal bu soruna çare üretebildi, ne de orta saha ve defans werder bremen'e ‘‘dur’’ diyebildi. almanlar, yapmaları gerekeni yapıyor, biz sadece seyrediyorduk.
ikinci 45 dakika için ise ümitlerimizi koruyorduk. ancak o da olmadı. bu yarıda artık sahada biz yoktuk. almanlar şova başladılar. werder bremen'in hakimiyetini kayıtsız şartsız kabul etti antalyaspor.
yani, futbolun en önemli kuralını çiğnedi. mücadele etmedi, teslim oldu.
işte antalyaspor'a yakışmayan da buydu. fark değil.