bir haftadır g.saray'ın idmanlarını izliyordum. lucescu, bir haftadır milan maçına hazırlanıyordu. sık dokuyup ince eliyordu. çünkü bazı eksiklikleri vardı. ama 4 gün önce ahmet'i yanına çağırıp, ‘‘sen sol kanatta hiç oynadın mı?’’ diye soru sorduğunda ahmet, ‘‘hocam 6 yıl ben bu yerde oynadım’’ dedi. ‘‘görev versem yapar mısın?’’ dedi rumen hoca.. ‘‘sen hiç merak etme hocam’’ yanıtını verdi genç yıldız. lucescu, sevinçliydi. bu arada sağ kanatta capone ile fatih arasında çelişkiliydi. yaptırdığı idmanlarda capone'nin yaptığı ortalar isabetli olunca, brezilyalı'da karar kılmıştı. doğru karardı. capone dün sahının yıldızıydı. kademeye girdi, hagi'ye attığı 35 metrelik gollük pas, tam yerindeydi. capone'u dün tebrik etmek lazımdı.
herkese bravo
lucescu tedbirliydi. orta sahayı kalabalık tutup, kenarları da sağlama alıp, hava deliği bırakmak istemiyordu. çünkü yiyeceği bir kontraatak işleri alt-üst ederdi. işte g.saray'da hatlar iyi olunca, milan hava deliği bulamıyordu. hagi, yürüyerek bile oynasa, rakibini geçiyordu. milan'ın dirilmesini önlüyordu. ümit ve emre orta sahayı iyi parselleyince, milan nereye gideceğini şaşırıyordu. jardel, yok gibi gözüküyordu, top kovalıyordu. ama bu jardel işte. bir kontraatakta çevresinde kimse olmayınca işi bitiriyordu.
ben burada futbolcuları kutluyorum. lucescu'nun milan'ı gece gündüz kasetlerini izleyip, iyi ve kötü taraflarını futbolcularına aktarmasını, bunun dışında sahaya sürdüğü ekibi bir makina intizamı içinde işlemesini yaptıran kişidir. lucescu'yu gönülden kutlarım ve bravo diyorum.
g.saray bir kez daha tarih yazdı. şampiyonlar ligi'nde ilk kez finale kalan türk takımı oldu. herkesin payı var. kutlarım.