galatasaray dergisi 2009 yılı nisan sayısında yayınlanan mehmet yüce'nin "parçalı ve çubuklu" başlıklı yazısından;
büyük şair cemal süreyya o golü ve metin'i nasıl resimliyor liriğinde:
"ensesiyle bile top alır, baldırıyla, oyluğuyla, hatta bademciğiyle. metin oktay adsızlığın büyük şiirini yaratarak en büyük ad oldu. hiç bir futbolcu bu kadar ekip adamı olamaz. yaratıcı, büyük, kulübünün tarihinde çıkardığı bir beden zekasını her an ayağının önünde bulan adam, metin oktay en büyük futbolcu olarak aynı zamanda ikincildir de. sanırım başarısının anahtarı burada. galatasaray gerçekliğinin başlaması onun dönemine rastlıyor. galatasaray'da futbol gerçeği, fenerbahçe'de ise türkiye gerçeği ağır basar. metin oktay'ın bir özelliği de hiç bir zaman şımarmamaış olması. o rolü, yanında oynayan başka futbolculara bıraktı. metin'de bütün bu büyük futbolcuların yanında kendisini daha büyük gösteren bir şey var. nedir bu acaba? teknik mi, beden gücü mü, sezgi mi? bütün bunlar birleşmiş onda, ama aynı özellikleri başka futbolcularda kolayca seçiyoruz. sanırım asıl niteliği, topla buluşması. icatçıdır bu konuda, sevecendir. şemsiyesini mi ne yaptı? fenerbahçe'ye attığı çok ünlü bir gol vardır. 'uçan manda'olarak anılan özcan'ın beklediği kalenin ağlarını yırttu. ayıp olmasın diye ve rakip takıma bir cemile olarak, şemsiyeyle örttü orayı. şemsiyenin bugün hala orada olduğu söylenir."