futbolda iddialı olmayan 300 bin nufuslu magdeburg şehri, genç ve enerjik takımları ile öğünüyorlar
halit kıvanç
* aufbau magdeburg... daha bir buçuk ay evveline kadar hepimizin meçhulü idi. avrupa kupa galiplerinin kur’aları doğu al manya kupa galibini galatasarayın karşısına çıkartmasaydı, kaçımızın böyle bir takımın varlığından haberi olurdu? spor gerçekten önemli bir köprü uluslar arasında. işte, misali. biri türkiyenin, öblirü doğu almanyanın iki kupa birincisi karşı karşıya...
* magdeburg, harbten evvel yetiştirdiği yüzücüleriyle övünürmüş. almanyanın doğu, barı diye ikiye ayrılmadığı günlerin hâtıralarını işitiyorsunuz sık sık... futbolda bir iddiası yokmuş ve olamazmış 300.000 nüfuslu şehrin. nihayet, mahalli lig maçları ile avunurlarmış. sonra yüzücüler gitmiş, futbolcular gelmeye başlamış, doğu almanya ligine gösterilen ilgi çoğalmış. ve bir gün büyük yüzücüler yetiştirmekle övünen şehrin iyi bir takımı oluvermiş. arkasından da şampiyonluk gelmiş. magdeburg'lu, ilk plânda doğu almanya kupasını kazanan bu takımla övünüyor... hani, küçümsenecek bir takım değil aufbau. geçen pazar günü, ellerindeki borazanlarla görülmemiş bir coşkunluk uğultusu koparan taraftarları önünde seyrettiğim bu ekip, açık konuşmak lâzım: «dişe kolay gelecek bir lokma değil...»
* galatasaray için hemen herkes aynı sözü söylüyor; «tecrübeli ve klâs takım.» metin'i tanıyorlar. kadri’yi tanıyorlar ve tabii -yaşları 30'dan yukarı olanların çoğu da- turgay'ı soruyorlar. zaten, almanyanın ister batısına, ister doğusuna gidiniz. turgay'ı tanıyan çok kimse ile karşılaşırsınız.»