bu mesaj (kapak sayfası dahil) 12 sayfadan oluşmaktadır.
ilgili makama;
21 haziran 2013 günü toplanan denetim ve disiplin kurulu’nun almış olduğu karar ekte sunulmaktadır.
bu kararı kayda geçirmenizi ve gereğinin yapılmasını sağlamanızı rica etmekteyiz. saygılarımızla,
uefa emilio garcia disiplin ve entegrasyon kurulu başkanı
denetim ve disiplin kurulu’nun 21 haziran 2013 tarihli kararı avrupa futbol federasyonları birliği (uefa) (davacı)
beşiktaş jk (davalı) başkan: thomas parti (avusturya)
başkan yardımcısı: jacques antenen (isviçre), sandor berzi (macaristan)
giriş beyanları
beşiktaş jk (metin içinde “beşiktaş” veya “davalı” olarak geçecektir), türkiye futbol federasyonu’na bağlı bir türk futbol takımıdır. beşiktaş, 2011/2012 sezonunda, kayseri’de istanbul büyükşehir belediyesi spor kulübü’ne (metin içinde “ibb” olarak geçecektir) karşı 49’uncu türkiye kupası’nın final maçını oynamaya hak kazanmıştır.
beşiktaş 11 mayıs 2011 günü kupayı kazanmış ve böylelikle 2012/2013 sezonunda uefa avrupa ligi’ne doğrudan katılma hakkı elde etmiştir.
türk polisi, 3 temmuz 2011 günü, şike ile ilgili konulara yönelik soruşturmalar kapsamında bazı kişileri gözaltına almıştır. göz altına alınan bu kişiler arasında bulunan beşiktaş’ın başkan yardımcısı serdal adalı’nın, teknik direktörü tayfur havutçu’nun ve güvenlik memuru ahmet ateş’in yukarıda bahsedilen maça yönelik şike eylemlerini icra ettiklerinden şüphe edilmiştir.
polisin düzenlemiş olduğu soruşturma raporunda aşağıdaki ibareler bulunmaktadır:
“spor kulübünün görüşüne göre, ülkelerinde şampiyon olmanın yanı sıra maddi kazanç ve prestij kazanmak için avrupa liglerinde oynamak önemlidir. 2011-2012 sezonunda, 2’si şampiyonlar ligi ve 3’ü de uefa ligi olmak üzere toplam 5 takım ülkemizi avrupa kupalarında temsil edecektir. türkiye ziraat kupası’nı kazanan takım ve ayrıca ligi 3. ve 4. olarak tamamlayan takımlar uefa ligi’ne gideceklerdir; 2010-2011 süper ligi göz önüne alındığında, bu lig 34 haftalık bir maratondan oluşmaktadır ve 32’inci hafta maçları sonunda fenerbahçe ligde 76 puanla birinci durumdadır; beşiktaş ve kayserispor’un 50 puanı vardır ve beşiktaş averajla ligde 5’inci sıradadır. bu tabloya göre, ligin son 2 haftasında puan kaybetmesi durumunda beşiktaş avrupa kupalarına katılamayabilecektir; dolayısıyla beşiktaş, uefa ligi’ne gitmek için türkiye ziraat kupası’nı kazanmak istemiştir.
49. ziraat türkiye kupası final maçı 11/05/2011 günü beşiktaş ve ibb futbol takımları arasında oynanmıştır. mayıs ayı başında maç öncesinde, beşiktaş futbol takımı’nın teknik direktörü tayfur havutçu, beşiktaş başkan yardımcısı serdal adalı'nın talimatı ile oyuncu menejeri yusuf turanlı ile iletişime geçmiştir. tayfur havutçu, ibb oyuncuları olan ibrahim akın ve iskender alın ı beşiktaş yönetimi’nin transfer teklifi hakkında bilgilendirmesini yusuf turanlı’dan istemiştir. buna müteakip yusuf turanlı, ibrahim akın ve iskender alın’ı arayarak transfer teklifini bildirmiştir. her iki oyuncu da teklifi kabul etmiş ve transfer işlemlerini yürütmesi için yusuf turanlı’ya yetki vermişlerdir. daha sonra, beşiktaş’ın stadyum memuru olan ahmet ateş, yusuf turanlı ile iletişime geçmiş ve beşiktaş yetkilileri ile transfer görüşmelerini gerçekleştirmesi için kendisini bursa’ya davet etmiştir. yusuf turanlı bunun ardından ibrahim akın ve iskender alın’ı aramış ve çok önemli olduğunu söyleyerek onlarla görüşme yapmıştır.
yusuf turanlı, bu toplantıdan yaklaşık 2 gün sonra tayfur havutçu’yu arayarak serdal adalı ile iletişime geçmesini söylemiştir. ahmet ateş daha sonra yusuf turanlı’yı aramış ve serdal adalı’nın kendisini şirkete davet ettiğini söylemiş, fakat bu toplantı kupa maçından önce olacağı için beşiktaşlı yetkilileri yusuf turanlı ile görünmek istememiş ve transfer teklifinin kamuoyu tarafından duyulabileceğinden çekinmişlerdir. dolayısıyla ahmet ateş, yusuf turanlı’yı aramış ve aşağıdaki ifadeleri kullanarak dikkatli olmasını belirtmiştir: “yaklaştığında beni ara, fakat saat 2’de burada ol ve aynı zamanda yalnız gel,..demek istediğim, güvenli bir yerde, sîzleri kimsenin görmeyeceği bir yerde buluşacaklarını söylemekteler”,
yusuf turanlı aynı günün akşamı serdal adalı’nın şirketine gitmiş ve adı geçen oyuncuların maçı bağlaması karşılığında transfer şartlarında anlaşmışlardır. yusuf turanlı bu toplantının hemen sonrasında her iki oyuncuyu da aramış ve transfer konusunda anlaştıklarını ve transfer için 2.000.000 euro istediğini söylemiştir. telefon görüşmesine göre serdal adalı yaklaşık 200.000 tl değerindeki atı sader one’ı ibrahim akın’a vereceğini söylemiş ve bu transferin karşılığında her iki oyuncunun da beşiktaş’a karşı oynayacakları kupa maçında, maçın beşiktaş tarafından kazanılması için iyi performans göstermemelerini istemiştir. tapelerde aşağıdaki ifadeler yer almaktadır: “inönü'deki maçı nasıl izlediğinizi hatırlayın, aynı onun gibi bir maç göreceksiniz, sigaranızı yakın ve geriye yaslanın... şey yusuf kupayı alırsak ne olacak... seninle bir bağlantısının olmasına izin verme, demek istediğim önemli değil anladın mı ...dostum her zaman geçeriz sonrasında yapacağımız da budur bir şekilde geçeceğiz” fakat ibrahim akın daha sonra kendi kulüp başkanı ile görüşmüştür. kulüp başkanı bu maç için prim teklif etmiştir ve aynı zamanda ibrahim akın’ın futbol hayatını bitirebileceğini söylemiştir. ibrahim akın dolayısıyla kulüp başkanının anlaşmayı bildiğini sanmıştır. bundan ötürü yusuf turanlı’ya maçta iyi oynayabileceğini söylemiştir. tüm bu süreç boyunca yusuf turanlı, tayfur havutçu’yu arayarak gelişmelerden haberdar etmiştir.
istanbul büyükşehir belediye spor kulübü ile yapılan yazılı bir anlaşma’da; 2010-2011 futbol sezonunda ibrahim akın ve iskender alın'ın beşiktaş spor kulübüne transferi ile ilgili haberler sıkça medyada çıkmaya başlamıştır.
2011 yılı mayıs ayı sonlarında beşiktaş kulübü yetkililerinden serdal adalı kulübün o zaman ki başkanı ile transfer görüşmeleri yapmıştır. beşiktaş spor kulübü, adı geçen futbolcular görüşmek için ilgili kulüpten yazılı izin almaya gerek görmemiştir ve söz konusu yazılı izin beşiktaş spor kulübü tarafından alınmamıştır (dosya: 65, seri:336).
beşiktaş - ibb takımları arasında 11/05/2011 günü kayseri’de oynanacak 49. ziraat türkiye kupası final maçı öncesinde beşiktaş’ın süper lig’de iddiası kalmamıştır ve avrupa kupalarına gitmeme riski vardır ve bu durum kulüp için alışılmış bir durum değildir. bu, tüm futbol camiası ve taraftarlar ve kulüp yönetimi üzerinde büyük bir baskı oluşturmuştur. sezon ortasında beşiktaş’ın teknik direktörlük görevine getirilmiş olan turan havutçu, futbol dünyasında bu türlü başarısızlarda kontratının yenilenmeyeceğini / uzatılmayacağını belirtmiştir. takım üzerindeki baskının azaltılabilmesi ve avrupa kupalarına gidilebilmesi için türkiye kupasının kazanılması gerekmektedir. şüpheliler bu nedenle ibb futbolcuları ibrahim akın ve iskender akın’a maddi avantaj ve sezon sonunda beşiktaş’a transfer olma sözü vermişlerdir. bunun karşılığında da maçta kötü oynamalarını istemişlerdir. teknik direktör tayfur havutçu, adı geçen futbolcuların menejeri yusuf turanlı ile beşiktaş kulübü yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı serdal adalı’nın talimatı ile temasa geçmiştir.
yusuf turanlı bunun ardından teklifi oyunculara bildirmiştir. beşiktaş kulübü’nün stadyum müdürü ahmet ateş, bir araya gelmeleri ve anlaşmaları için taraflara aracılık etmiş ve maçtan önce taraflar arasında anlaşıldığı şekilde söz konusu maç beşiktaş’ın galibiyeti ile sonuçlanmıştır. beşiktaş bu şekilde sezon kupasını kazanmış ve avrupa kupasına gitmeye hak kazanmıştır. ”
15 ağustos 2011 günü, türk futbol federasyonu’na bağlı etik komitesi hem adı geçen kişileri hem de beşiktaş’ı yukarıda belirtilen hususlarda suççuz bulmuştur. 26 nisan 2012 günü, daha fazla delili incelemiş olan türk futbol federasyonu’na bağlı etik komitesi beşiktaş’ın ve adı geçen kişilerin şike suçu işlememiş olduklarını ilan etmiştir.
türkiye futbol federasyonu nezdinde yürütülen dahili disiplin işlemlerine paralel olarak ve yukarıda belirtilen polis soruşturmalarının ışığında, istanbul 16.ağır ceza mahkemesi konu ile ilgili kararının 2 temmuz 2012 günü açıklamış ve gerekçeli kararını ise 10 ağustos 2012 günü vermiştir.
elde edilen kanıtlar arasında, tayfur havutçu (beşiktaş teknik direktörü) ile yusuf turanlı (ibb oyuncularının menejeri) arasında yapılan çok sayıda telefon görüşmesinin tapeleri ve ele geçirilmiş metin mesajları bulunmaktadır. aynı zamanda sayın turanlı ile sayın serdal adalı (beşiktaş başkan yardımcısı) arasındaki telefon görüşmelerinin tapeleri de bulunmaktadır. bunlara ilave olarak sayın turanlı ve ibrahim akın ve iskender alın isimli futbolcular (beşiktaş yetkililerinin 49. türkiye kupası final maçında kötü oynamaları için rüşvet verdikleri ibb futbolcuları) arasındaki görüşmelerin tapeleri bulunmaktadır.
bu muhtelif mesajlar 49. türkiye kupası final maçı’nın (11 mayıs 2011) hemen öncesindeki tarihlerde ve hatta maç gününde yapılmış ve kaydedilmiştir. bu kayıtlı mesajların içeriğinden anlaşılacağı üzere, beşiktaş’ın avrupa kupalarında yer almasını sağlamak amacıyla, ibb’nin bu iki oyuncusuna beşiktaş’ın yetkilileri tarafından 49. türkiye kupası final maçı’nda kötü oynamalarını sağlamak üzere mali teşvikler teklif edilmiştir.
kayıtlı mesajların sayısı çok fazladır ve aşağıdaki şekilde açık ve tutarlı bir hikaye anlatmaktadırlar: beşiktaş yetkilileri (sayın yusuf turanlı’nın aracılığıyla), beşiktaş’ın ibb ile oynayacağı maçı kazanarak avrupa kupalarına katılma hakkı elde etmesi için karşı takım (ibb) oyuncularına rüşvet teklif etmişlerdir.
16. ağır ceza mahkemesi, tanık beyanlarını, savunmaları ve polis tarafından kaydedilmiş tapeli konuşmaları inceledikten sonra aşağıdaki kararı vermiştir:
“mahkememiz, ayrıca, şike ve teşvik suçlarının, kendi kulüplerinde kazandıklarının iki veya üç katı meblağları içeren transfer vaatleri yoluyla işlenebileceğini ve bunun, 6222 sayılı kanunun 11. maddesinin ilk bendinde belirtilen “kazançlar veya diğer menfaatler” kapsamında olduğunu kabul etmiştir.
bu hususların ışığında;
11.05.2011 günü kayseri’de beşiktaş ile ibb arasında oynanan 49. ziraat türkiye kupası final maçından önce sanıklar serdal adalı, tayfur havutçu ve yusuf turanlı’nın; beşiktaş futbol takımının süper lig’de iddiasız olduğu ve kulübün avrupa kupalarına katılamama riskinin olduğu ve bu durumun taraftarlar, kulüp yönetimi ve tüm camia üzerinde baskı yarattığı; sanık tayfur havutçu’nun sezon ortasında beşiktaş’ın teknik direktörü olması ve başarısız olduğu takdirde sezon sonunda kontratının uzatılmayacağı / yenilenmeyeceği fikrinin camiada tartışılmış olduğu; ve avrupa kupalarına katılabilmek ve böylelikle takım üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmak için kupayı kazanmaları gerektiği düşüncesi ile ibb’li futbolcular ibrahim akın ve iskender alın’la, sezonun sonunda yüksek transfer ücretleri ile beşiktaş’a transfer edilecekleri sözü karşılığında, kupada beşiktaş’a karşı iyi oynamayarak şike yapmaları hususunda anlaşma yaptıkları anlaşılmıştır.
bu şahsi kanaate bağlı olarak, adı geçen sanıkların, 6259 nolu kanunla tadil edilen 6222 nolu kanun’un 11/1 sayılı maddesi gereğince şike suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekmiştir.
16. ağır ceza mahkemesi’nin kararına göre sayın serdal adalı’nın ve sayın tayfur havutçu’nun türk kanunlarına yönelik ağır ihlallerden sorumlu oldukları düşünülmüştür. özellikle sayın serdal adalı, 6259 sayılı kanunun 11/1 ve 4-b sayılı maddelerine ve 6222 sayılı kanuna istinaden ve ayrıca 6222 sayılı kanun hükümlerine ve 6259 sayılı kanunun 11/11 ve 18 sayılı değişik maddelerine istinaden 11/05/2011 tarihinde oynanan beşiktaş-ibb kupa final maçında şikeden suçlu bulunmuştur. sayın tafur havutçu da aynı şekilde 6259 sayılı kanunun 11/1 ve 4-b sayılı maddelerine ve 6222 sayılı kanuna istinaden ve ayrıca 6222 sayılı kanun hükümlerine ve 6259 sayılı kanunun 11/11 ve 18 sayılı değişik maddelerine istinaden 11/05/2011 tarihinde oynanan beşiktaş-ibb kupa final maçında şikeden suçlu bulunmuştur.
7 haziran 2013 günü, uefa genel sekreteri, 2013/2014 uefa avrupa ligi yönetmelikleri’nin 2.13 maddesi gereğince beşiktaş’ın dosyasını denetim ve disiplin kurulu’na sevk etmiş ve uefa disiplin yönetmeliği’nin (bundan sonra “dy” olarak anılacaktır) 25 (4) sayılı maddesi uyarınca bu konuya yönelik bir soruşturma yapması için bir disiplin müfettişi görevlendirmiştir.
10 haziran 2013 tarihinde, uefa disiplin ve bütünlük dairesi başkanı, dy’ye uygun olarak yürütülen takibatlara ilişkin gelişmeleri beşiktaş’a bildirmiş ve 16. ağır ceza mahkemesi’nin gerekçeli kararının bir kopyası ile birlikte uefa disiplin müfettişi’nin hazırlamış olduğu raporu ekte sunmuştur. aynı tarihte, uefa disiplin ve bütünlük dairesi başkanı ayrıca dy’ye uygun olarak yürütülen takibatlara ilişkin gelişmeleri sayın serdal adalı’ya ve sayın tayfur havutçu’ya bildirmiş ve 16. ağır ceza mahkemesi’nin gerekçeli kararının bir kopyası ile birlikte uefa disiplin müfettişi’nin hazırlamış olduğu raporu ekte sunmuştur.
beşiktaş’ın dosyası açısından kulüp yukarıda belirtilen hususlara itiraz etmemektedir. bununla beraber beşiktaş, kendisinin müsabakalardan men edilmesinin, uefa avrupa ligi yönetmelikleri, dy ve diğer geçerli kuralların bir ihlali anlamına geleceğini ileri sürmektedir zira davalı’nın 2013/14 sezonu uefa kulüp müsabakaları ve eki için ikrar kriterleri formunu teslim etmesi sırasında davalı’nın bizzat işaret etmiş olduğu üzere, davalı şike olaylarına müdahil olmamıştır. ayrıca davalı, türk futbol federasyonu’nun iki ayrı kurulu tarafından da belirtildiği üzere, şike olaylarına müdahil olmamış olduğunu iddia etmektedir. her iki kurul da spor konularında uzmanlığa sahip 12’şer üyeden oluşmaktadır.
beşiktaş, ayrıca, 16. ağır ceza mahkemesi kararının bu dava ile ilgili çelişen hükümler içermesinden ve halen temyiz aşamasında olmasından ötürü, kabul edilebilir mahiyette olmayan bu resmi mahkeme kararının bütünüyle esas alınmasına itiraz etmektedir. davalı, uefa avrupa ligi yönetmelikleri’nin 2.08 sayılı bendine istinaden, “uefa’nın elinde bulunan olgulara ilişkin durumlar ve bilgiler temelinde” kendisini sonuca götürecek olan sınırlı bir tahkikatı bizzat yapması için uefa’ya davette bulunmuştur. ayrıca, beşiktaş’ın kupalardan men edilmesi, 2012/2013 sezonu spor toto süper ligi ve 2013/2014 sezonu uefa avrupa ligi açısından menfi sonuçlara neden olacak ve beşiktaş açısından telafisi imkansız zararlara yol açacaktır. bu açıdan, uefa, “fair play” prensibine uygun olarak ilgili durumları görmezden gelmek suretiyle beşiktaş’ın kupalardan men edilmesi yönünde karar vermesi kabul edilemezdir.
davalı, son olarak, beşiktaş’a daha fazla müeyyidenin uygulamasının, uefa avrupa ligi yönetmelikleri’nin, dy’nin ve geçerli diğer kuralların bir ihlalini teşkil edeceğini ileri sürmektedir zira mevcut olgular, kulüp’ün bir sonraki uefa müsabakalarından men edilmesi yönündeki talebi desteklememektedir ve ilave disiplin tedbirleri için bir esas teşkil etmekten uzaktır.
yapmış olduğu yazılı sunumu desteklemek üzere davalı tarafından ileri sürülen daha detaylı argümanlar, ilgili oldukları ölçüde aşağıda ortaya konulmaktadır.
kanunlar
beşiktaş jk’nın disiplin sorumluluğu ile ilgili olarak
müsabakaların güvenilirliği
yakın tarihli bir cas kararı (cas 201 l/a/2528, paragraf 141) ile altı çizildiği üzere, “müsabakaların güvenilirliğinin korunması ve kamuoyu tarafından bu şekilde algılanması, spor müsabakalarının organizatörü sıfatıyla uefa’nın kesin olarak yararınadır. heyet, müsabakaların güvenilirliğinin devam ettirilmesi maksadıyla gerekli tüm önlemleri aldığını kamuoyuna göstermesinin reddedilemez bir şekilde uefa’nın yararına olduğunu düşünmektedir. heyet, olympiacos volou fc takımının 2011/12 uefa avrupa ligi’ne katılmasının, uefa’nın ve düzenlemiş olduğu müsabakaların imajına verebileceği ciddi zararın ışığında, uefa denetim ve disiplin kurulu’nun almış olduğu kararın, .....’ın menfaatlerinin korunmasına yardımcı olacağı bilmektedir”
bu etkenlerin ışığında, en üst düzey avrupa futbol müsabakalarının organizatörü sıfatıyla uefa’nın, her bakımdan güvenilir müsabakalar olarak gerçekleştirilmesinin gerektiği fakat aynı zamanda futbolun farklı paydaşlan (iştirakçi kulüpler, üye federasyonlar, sponsorlar ve elbette taraftarlar dahil) tarafından bu şekilde algılanması gerektiği üzere düzenlemiş olduğu müsabakaların imajını korumak açısından mutlak bir hukuki hakka sahip olduğu açıktır.
sonuç olarak, denetim ve disiplin kurulu, kendisine sunulmuş olan belgeler, kanıtlar ve talepler temelinde ve ayrıca hem yazılı olarak hem de duruşma sırasında kendisine sunulmuş olan layihaları dikkate almak suretiyle, beşiktaş’ın olası disiplin yükümlülüğünü analiz edecektir.
geçerli yasal çerçeve
bir disiplin organının, ilgili olguların meydana geldiği zaman itibarıyla yürürlükte olan kanunları, düzenlemeleri ya da kuralları uygulaması, genel kabul gören bir prensiptir. fakat bu genel prensip tabiatı gereği prosedürel olan kanunlara ya da kurallara yönelik bir istisna da dahil olmak üzere birkaç istisnaya konudur (bakınız cas 2000/a/274, başlıklar ve paragraf 78).
bu husus çeşitli cas davalarında teyit edilmiştir (cf. cas 2004/a/635: “yukarıdaki fifa hükümlerine yönelik bu okuma biçimi, tempus regit actum prensibine bütünüyle uygundur (...), buna göre - genel bir kural olarak - bir kontratın esaslı yanları, kontratın imzalandığı tarih itibarıyla yürürlükte olan kanuna göre icra olunurken, tazmin talebinin yapıldığı tarih itibarıyla geçerli kurallara uygun olarak tazmin talepleri yapılmalı ve ihtilaflar çözüme kavuşturulmalıdır.”) bu hukuk kuralı diğer cas davalarında da teyit edilmiştir (cf. cas 2009/a/l912-1913, paragraf 109 ve müteakip paragraflar, ilave referanslarla birlikte).
bu nedenle denetim ve disiplin kurulu, davalı’nın eylemleri açısından uefa disiplin düzenlemeleri’nin 2008 baskısı’nın uygulanması gerektiği ve meri dy’nin (baskı 2013) ise prosedürel ve organizasyonel hususlarla ilgili olduğu konusunda ikna olmuştur.
dy’nin 2008 baskısı’nın 5(1) sayılı maddesine göre, kulüpler ve ayrıca bunların oyuncuları, memurları ve üyeleri, sadakat, güvenilirlik ve sportmenlik ilkeleri çerçevesinde hareket etmelidirler.
ayrıca, ‘kati mali yükümlülük’ ilkesini ortaya koyan dy’nin 2008 baskısı’nın 6(1) sayılı maddesine göre, bir kulüp; bu edimler bizzat kendi kusurundan kaynaklanmasa dahi, kendi memurlarının, üyelerinin, taraftarlarının ve federasyon veya bir kulüp adına bir maçta görev alan diğer kişilerin uygunsuz edimlerinden sorumlu tutulacaktır.
uefa kulüp müsabakalarına katılabilmek için kulüplerin, 2013/ 14 sezonuna ait uefa avrupa ligi yönetmelikleri’nin 2.07(g) bendinde belirtilen koşulları yerine getirmelerinin gerektiği de belirtilmelidir. bu koşula göre, bir kulüp, “ulusal veya uluslararası bir maçın neticesini belirlemeyi veya bu neticeye nüfuz etmeyi amaçlayan herhangi bir aktiviteye 27 nisan 2007 tarihinden beri doğrudan veya dolaylı olarak” katılmamış olmalı ve “bu hususu yazılı olarak uefa yönetimine teyit etmelidir” (2013/14 sezonuna ait uefa avrupa ligi yönetmelikleri, madde 2.08). 2013/14 sezonuna ait uefa avrupa ligi yönetmelikleri, madde 2.08’in nihai amacı, uefa müsabakalarının güvenilirliğinin mutlak olarak korunmasını sağlamaktır. ayrıca, uefa’nın elinde bulunan bütün olgusal koşulların ve bilgilerin ışığında, uefa’nın, bir kulübün, ulusal veya uluslararası bir maçın neticesini belirlemeyi veya bu neticeye nüfuz etmeyi amaçlayan herhangi bir aktiviteye 27 nisan 2007 beri itibaren doğrudan veya dolaylı olarak iştirak etmiş olduğu sonucuna tatminkar bir şekilde varması durumunda, uefa, söz konusu kulübün müsabakalara katılmaya uygun olmadığını beyan edecektir (bkz. 2013/14 sezonuna ait uefa avrupa ligi yönetmelikleri, madde 2.08).
sonuç olarak, mevcut takibatın kapsamı, beşiktaş’ın, ulusal veya uluslararası bir maçın neticesini belirlemeyi veya bu neticeye nüfuz etmeyi amaçlayıp amaçlamadığı sorusu ile sınırlandırılabilir. denetim ve disiplin kurulu, bu esasa bağlı olarak, davalı’nın 2013/2014 sezonu uefa avrupa ligi’ne katılmaya uygun olmadığını ilan edebilecektir.
yasal çerçeve açısından geçerli olan davaya ilişkin olgular
tarafların bu takibat kapsamında sundukları belgelerin ve delillerin ışığında, aşağıdaki hususların kanıtlanmış olduğu addedilmektedir:
11 mayıs 2011 günü beşiktaş - ibb futbol takımları arasında 49. türkiye kupası final maçı oynanmıştır. bu maçı kazanan taraf otomatik olarak 2011/2012 uefa avrupa ligi’ne katılma hakkını kazanacaktı.
türkiye’de oynanmış olan farklı futbol maçlarına yönelik polis soruşturmasının ışığında, türk futbol federasyonu, yukarıda sözü edilen maç ile ilgili olarak beşiktaş’ın üç memuru aleyhine şike iddialarına yönelik bir disiplin takibatı başlatmıştır. bu disiplin takibatı sonunda beşiktaş’ın üç memuru suçsuz ilan edilmiştir.
aynı polis soruşturması ve türk kamu makamlarının gerçekleştirmiş olduğu işlemler; istanbul 16. ağır ceza mahkemesi’nin 10 ağustos 2012 tarihli kararı ile neticelendirilmiş olan bir ceza tahkikatının başlatılmasına sebebiyet vermiştir. söz konusu kararda, beşiktaş’ın ikinci başkanı sayın serdal adalı ve beşiktaş’ın teknik direktörü sayın tayfur havutçu, sözü edilen maça ilişkin şike uygulamalarından ötürü suçlu bulunmuşlardır
istanbul 16. ağır ceza mahkemesi’ne sunulmuş olan mevcut kanıtların (bunların mevcudiyetine itiraz edilmemektedir) güvenilirliği ve içeriği dikkate alınarak olgusal bir perspektiften bakıldığında, türkiye kupası finali’ni kazanmayı garantilemeyi ve böylelikle avrupa kupalarına katılabilmeyi amaçlamış olan davalı, kendi memurları (ve teknik direktörü) aracılığıyla rakip takımın (ibb) oyuncularıyla irtibat kurmuş ve türkiye kupası final maçının sonucunu belirlemek karşılığında sunulan transfer koşulları ve diğer menfaatler olarak özel fınansal menfaatler teklif etmiştir.
bu olguların hukuki neticelerinin belirlenebilmesi için, öncelikle bu takibat için geçerli ispatlama standardının ele alınması gerekmektedir.
cas halihazırda şike olaylarına yönelik davalar için geçerli olacak ispat standardını karara bağlamış bulunmaktadır, (bkz. cas 2009/a/1920, cas 2010/a/2172, cas 2010/a/2266, cas 201l/a/2528).
bu bağlamda ve söz konusu eylemin mahiyeti ve sporda her türlü yolsuzluğa karşı mücadelenin esaslı önemini dikkate alındığında ve ulusal resmi soruşturma makamlarına nazaran spor idare kurullarına bağlı tahkikat makamlarının sahip olduğu yetkilerin mahiyeti ve sınırlı yapısı dikkate alındığında (cas 2009/aa920 paragraf 85), denetim ve disiplin kurulu, şike davalarının, cas’ın sabit içtihatlarına uygun olarak ele alınması gerektiği görüşündedir. bu nedenle bu davaya ilişkin olgular, yapılan iddiaların ciddiyeti göz önünde bulundurulmak suretiyle denetim ve disiplin kurulu’nun tatminkar bulacağı şekilde tespit edilmelidirler.
denetim ve disiplin kurulu, bu geçerli ispat standardı temelinde ve kendisine sunulmuş olan olgular, deliller ve belgeleri dikkate almak suretiyle aşağıdaki sonuca varmıştır: türk kulübü beşiktaş, uefa yönetmelikleri’nin 50(3) sayılı maddesinin yürürlüğe girmiş olduğu 27 nisan 2007 tarihinden beri, ulusal veya uluslararası bir maçın neticesini belirlemeyi veya bu neticeye nüfuz etmeyi amaçlayan aktivitelere doğrudan veya dolaylı olarak” katılmıştır.
denetim ve disiplin kurulu, önceden özetlenmiş olan ve geniş ölçüde davalı tarafından ikrar edilmiş olan olguların ve delillerin ışığında bu sonuca ulaşmıştır:
- beşiktaş’ın, 9 mayıs 2013 günü uefa’ya sunulmuş olan ilave bilgiler kapsamında bizzat ikrar etmiş olduğu üzere, en doğrudan memurlarından üçü (başkan yardımcısı, teknik direktörü ve güvenlik memuru), nihai olarak bir ceza almamış olsalar dahi, türkiye futbol federasyonu tarafından başlatılan disiplin soruşturmasına konu olmuşlardır;
- beşiktaş'ın 9 mayıs 2013 tarihinde uefa'ya sunduğu ek bilgilerde teyit edilmiş olan uefa disiplin müfettişi'nin raporunda da belirtildiği üzere, kulüp’ün en üst düzey memurlarından ikisi (başkan yardımcısı ve teknik direktörü), yukarıda açıklanan olgulara ve kanıtlara bağlı olarak istanbul 16. ağır ceza mahkemesi kararına istinaden şike suçundan suçlu bulunmuştur.
- denetim ve disiplin komitesi, aynı olgular ve deliller temelinde, davalı'nın 11 mayıs 2011'de oynanan türkiye kupası final maçının sonucunu belirlemek ve böylelikle avrupa kupalarına katılmak üzere kupa final maçının sonucunu belirlemeyi amaçladığı konusunda ikna olmuştur: özellikle diğer finalist takımın (ibb) oyuncuları ile davalı’nın temsilcileri tarafından temas kurulmuş ve ilgili maç düzenlemesi için adı geçen oyuncuların rızasını almak üzere avantajlı transferler ve diğer menfaatleri içeren mali karşılıklar teklif edilmiştir.
bu etmenlere ve bu soruşturmanın tabi olduğu kanuna bağlı olarak, denetim ve disiplin komitesi, beşiktaş'ın, en az iki üst düzey yetkilisi aracılığıyla, uefa yönetmelikieri’nin 50(3) sayılı maddesinin yürürlüğe girmiş olduğu 27 nisan 2007 tarihinden beri, ulusal veya uluslararası bir maçın neticesini belirlemeyi veya bu neticeye nüfuz etmeyi amaçlayan aktivitelere doğrudan veya dolaylı olarak katılmış olduğu sonucuna varmıştır.
gerekli yaptırımın tespiti
bu durumda, denetim ve disiplin komitesi, bir taraftan, işlenmiş cürümlerin özellikle ciddi nitelikte olduğunu, türk ve avrupa futboluna belirgin bir zarar vermiş olduğunu ve bu tür durumlarda gereken cezaların verilmesinin gerekli olduğunu düşünmektedir. denetim ve disiplin komitesi, diğer taraftan, beşiktaş’ın, ikrar kriterleri formunun sunulmasına yönelik çerçeve kapsamında kendi temsilcilerinin şike aktivitelerini uefa’ya bildirmiş olduğunu ikrar etmektedir.
denetim ve disiplin komitesi, sonuç olarak, beşiktaş’ın 2013/2014 sezonu uefa avrupa ligi’ne katılmaya uygun olmadığına karar vermiştir. denetim ve disiplin komitesi gereken hallerde beşiktaş’a ilave disiplin önlemleri uygulayabilecektir.
denetim ve disiplin komitesi, bu gerekçelere bağlı olarak
aşağıdaki şekilde karar vermiştir:
1. beşiktaş jk, 2013/2014 yılında uefa avrupa ligi’ne katılmaya uygun değildir.
2. bu karar, gereken durumlarda beşiktaş’a uygulanabilecek ilave disiplin müeyyidelerine halel getirmemektedir.
temyiz haklarına ilişkin bildirim
bu karar temyize açıktır (madde 54 dy).
denetim ve disiplin komitesi tarafından verilmiş olan bir karara karşı yapılacak temyiz başvurusu, temyiz edilecek yazılı kararın tebliğ edilmesinden sonraki üç gün içinde temyiz kurulu’nun dikkatine olmak üzere uefa yönetimine yapılmalıdır. (madde 52(2) dy).
yasal bir talebi, olgulara ilişkin bir bildirimi, delilleri, şahit listesini (bunlardan beklenen tanıklığa ilişkin kısa açıklamalar ile birlikte) ve temyize giden tarafın yaptığı çıkarımları da (özellikle temyiz sürecinin şifahi mi yoksa yazılı mı yapılması gerektiği hakkında) içerecek şekilde temyizin gerekçeleri, başvurunun alınmış olduğunun idare tarafından teyit edilmesinden sonraki beş gün içinde yazılı olarak sunulmalıdır (madde 53(3) dy).
1,000€ tutarındaki temyiz ücreti, en geç temyiz gerekçelerinin sunulduğu tarihe kadar ödenmelidir (madde 53(4) dy).