romen hakem "hayatımda böyle bir hâdise ile karşılaşmadım" dedi. sarı-kırmızılılar memnun
seyirciler futbolcuları omuzlarında taşıdılar
galatasaray futbol takımı, türkiye kupası finalinde rakibi altay'ın sahaya çıkmaması sebebiyle romen federasyonuna mensup beynelmilel hakem mihalesku tarafından hükmen galip ve türkiye kupası şampiyonu ilân edilmiştir.
yeniköy'deki kamp mahalinde futbolcularla bir konuşma yapan özarı hepsine başarılar dilemiş ve bunu müteakip mithatpaşa stadına hareket etmiştir.
stadın önünde tezahüratlarla karşılanan sarı - kırmızılı futbolcular saat tam 18'de hakemin verdiği işaretle sahaya çıkmışlar bu sırada seyirci kendilerini «şampiyon takım çok yaşa», «altay papucu yarım çık dışarıya oynayalım» sesleri ile karşılamıştır. daha sonra mihalesku, beli necdet arığ ve sabahattin lâdikli'den müteşekkül hakem triosu sahaya çıkmış ve mihalesku sanki iki takım da sahada varmışlar gibi düdük çalarak kaptanları ortaya dâvet etmiştir. bu dâvete sadece turgay gelmiş ve üç hakemin de elini sıkmıştır. galatasaray'ın ankarada demirsporla yaptığı ve 4-1 kazandığı maçı idare eden ve türkiye'ye ikinci defa gelen mihalesku, turgay'a «sizi tebrik ederim» demiş ve etrafındaki basın mensuplarına da «hayatımda böyle bir hâdise ile ilk defa karşılaşıyorum. çok acı bir şey bu» leklinde konuşmuştur. diğer hakemler de ilk defa maç idare etmeden sahadan ayrıldıklarını söylemişlerdir.
talimatname gereğince hakemler sahada 15 dakika beklemişlerdir. 15 dakikanın sonunda mihalesku uzun bir düdük çalarak galatasarayı şampiyon ilân etmiş ve başta kaptan turgay olmak üzere diğer futbolcularla da tanışarak kendilerini tebrik etmiştir.
galatasaray kulübü reisi ulvi yenal, ikinci başkan rüçhan adlı ve idarecilerden nejat erimtan, başantrenör coşkun özarı, antrenör naci özkaya tarafından öpülerek tebrik edilen futbolcular daha sonra her iki tribünde bulunan galatasaray'lı taraftarları selâmlamışlar ve bu sırada sahaya hücum eden halk kendilerini omuzlarda taşımıştır.
başkan ulvi yenal «maç yapamadığımız için üzgünüz. bu hareketi ne amatör spor anlayışına, ne de profesyönel kulüp idaresine uygun görmüyoruz. sporda galibiyet ve mağlûbiyet ayni şekilde kabul etmek lâzımdır. altay’lı idareci arkadaşlarımoz büyük vebal altında kalmışlardır.»
ikinci başkan rüçhan adlı ise, «eğer yüzde beş kazanma inançları olsaydı, yüzde yüz buraya gelir maçı oynarlardı» şeklinde konuşmuştur.