f.bahçe, kupanın ilk maçında trabzon kalesinde kaçırdığı golleri inşallah ikinci maçta çok aramaz. f.bahçe'yi çok eleştirdik. hatta, acımasızca eleştirdik. futbolunu hiç beğenmiyorduk ama trabzon karşısında f.bahçe'nin ilk yarıdaki futbolunu beğendik. savunmasını sağlam kurmuştu. orta sahasında risksiz ve de hücum bölgesinde çoğalan takım görüntüsü vermesi f.bahçe'nin olumlu gözüken tarafıydı. f.bahçe attığı gollerin dışındakilerin yarısını gol yapmış olsaydı sanırım bu kupa maçının tur için avantajlı tarafı olurdu. şimdi kimlerin gol kaçırdığını teker teker sıralarsak sanırım başka yazacak satır bulamayız. ama en azından yarım düzine dersek herhalde f.bahçe'nin bu maçtaki iyi futbolunun karşısındaki beceriksizliğini de anlatmış oluruz. bu durumun ikinci maç için tekrarlanmaması açısından fenerbahçeli futbolcuların aklını başına toplaması gerekitğini de söylemek isteriz.
f.bahçe bu kadar gol pozisyonuna girip kaçıran olurken, dünya çapındaki tecrübesiyle görüntü veren högh, öylesine inanılmaz bir hata yaptı ki, hani neredeyse maçı trabzon'a hediye eden adam olacaktı. böyle bir hatayı högh'e yakıştıramadık. elbette vugrinec de bu hatayı affetmeyip gol atmakta gecikmedi. f.bahçe, çok ümit bağlanan moshoeu ve faruk'un yerine boliç ve tuncay değişikliğiyle hayat buldu. tuncay'dan ikinci gol geldi de bir nebze fener'in avantajlı görüntüsüne dönüşüm oldu.
tabii ki f.bahçe'nin kaçırdığı goller beceriksizlikten diyoruz ama ilker ve moshoeu'nin gol olacak vuruşlarının direklere çarpıp dışarı gitmesi fener'in talihsizliğinden başka hiçbir şey değildir.