bu bir kupa maçıydı. elbette ki kendi sahanda gol yememek ne kadar güzelse, golü bulamamak da o kadar kötüydü.
şöyle maçın ilk yarısına bakıyorum, galatasaray'ın mükemmel bir presi vardı ve trabzonspor defansını bir hayli zorladı. nitekim okan'ın abdullah tarafından düşürülüşüne de hakem haklı olarak penaltı kararı verdi. ama hagi mi cömertti yoksa nihat mı başarılıydı? özetlersek ilk yarının başarılı ekibi kesinlikle galatasaray'dı.
ikinci yarıya gelince... bu kez pres yapan, koşan ve golü kovalayan taraf trabzon'du. cemarauli'nin orta sahaya alınması bordo mavililer açısından daha iyi bir orta saha zemini hazırladı. gerçekten mükemmel futbol oynadı ama gol bölgelerinde ne hami, ne de vugrinec vardı. ünal, tolunay gibi isimler müthiş düşüş içindeydi. defansta rada bana göre sahanın yıldızıydı.
elbette ki bu maç bir ölçü olamaz. her ne kadar trabzonspor kendi evinde golü bulamadıysa da rakip sahada bulamaz diye bir kural yok. o nedenle galatasaray her ne kadar trabzon kupa deplasmanından avantajlı dönüyor gibi gözüküyorsa da bu maçın rövanşı çok su kaldırır. g.saray, trabzon'da ligin bir provasını yaptı ve bana göre de başarılı oldu. ama bu rövanşa ve de lige nasıl yansır, onu kestirmek çok zor. hiçkimse avantaj sağladığını düşünmesin. bu maçın rövanşı gerçekten tam bir final olacak.