mark boyacı ve barış kılıç'ın "boz baykuşlar: bize her yer deplasman" kitabından;
sizden kalabalıktık ya la
gençlerbirliği – istanbul bbsk 21.04.2011 – ankara 19 mayıs stadyumu
istanbul bb takımının tarihindeki en büyük başarıya giden yolda son viraj olan ziraat türkiye kupası yarı final müsabakasının ilk maçı atatürk olimpiyat stadı’nda gençlerbirliği ile oynanıyor ve zorlu geçen 90 dakika sonrasında takımlar 1-1’lik beraberlikle sahadan ayrılıyorlardı. bu skor deplasmanda gol atan gençlerbirliği takımı için ikinci maç öncesi önemli bir avantaj sağlıyordu. yine de her ne olursa olsun, az sayıdaki taraftarı ile tam anlamıyla kenetlenen istanbul bb ekibi, ankara’ya finale yükseleceğinden emin bir şekilde gidiyordu.
boz baykuşlar cephesinde de aynı inanç hâkimdi. özellikle inci sözlük bağlantısı sayesinde ankara’da oldukça kalabalık ve güçlü bir ekibi olan boz baykuşlar, bu maça haftalar öncesinden hazırlanmaya başlamışlardı. hatta bu organizasyona eskişehirli boz baykuşlar’ı da dahil ederek karşılaşmayı tam bir deplasman çıkarması haline getiriyorlardı. tesadüfî bir şekilde inci sözlük’ün bir internet fenomeni olan ahmet yılmaz’ı genel seçimlerde bağımsız aday gösterme projesi de aynı döneme denk geliyordu. bunu da değerlendirmek isteyen grup, önceden eskişehir’deki boz baykuşlar’la iletişime geçerek organizasyona ahmet abi’yi de katıyorlardı. internet üzerinden kurulan bu iletişim sonrası organize olan ekibin planı belliydi; önce istanbul’daki grup toplanacak, tren yoluyla eskişehir’e gidilecek, orada eskişehirli boz baykuşlar ve ahmet abi ekibe katıldıktan sonra hızlı tren vasıtasıyla ankara’ya geçilecek ve maç saati beklenecekti.
istanbullu ve eskişehirli boz baykuşlar’ı getiren hızlı tren kalabalık bir ankaralı boz baykuşlar ekibi tarafından alkışlarla karşılanıyor. istanbul’dan gelen ekip bu durum karşısında kendisini adeta kulübüne yeni transfer olmuş yıldız bir futbolcu gibi hissediyordu. bir sene öncesine kadar taraftarı olmayan istanbul bb ekibi artık deplasman maçları öncesi, gittikleri şehirde taraftarları tarafından bir karnaval havası estirilmesine sebep oluyordu.
maç saatine kadar ankara tren garı’nda bekleyen ve sürekli kalabalıklaşan turuncu-lacivertli grup, müsabakanın oynanacağı ankara 19 mayıs stadı’na doğru yola çıkarken sayıları neredeyse 400’ü buluyordu ve bu sayı deplasman tribününün çok büyük bir kısmını dolduracak yoğunluktaydı. boz baykuşlar ilk kez bir maç öncesi bilet gişesinde sıra oluşturuyor ve biletlerin bitmesi endişesini yaşıyorlardı.
boz baykuşlar için bu büyük organizasyondaki tek negatif unsur ise, ankara’daki stat yönetiminin genel olarak uyguladığı pankart yasağı ve katı güvenlik önlemleri oluyordu. grubun yanlarında getirdikleri fotoğraf makinelerini dahi içeri sokmasına izin vermeyen stat yönetiminin, pankartları içeri zorluk çıkarmadan sokması da elbette düşünülemezdi. ancak boz baykuşlar da her maçta büyük bir merakla beklenen pankartlarının dışarıda kalmasına razı olmayacaklardı. stat yönetimi ve emniyet görevlileri ile yapılan uzun görüşmeler sonunda pankartları içeri sokmayı başaran ekip nihayet tüm unsurlarıyla tribünde yerini alıyordu.
ısınmak için sahaya çıkan istanbul bb ekibi, futbolcuları ve teknik heyeti gördükleri manzara karşısında büyük bir şaşkınlığa uğruyorlardı. bugüne kadar oynadıkları maçlarda neredeyse futbolcu başına bir taraftar düşmesine alışmışlarken, böylesine önemli bir maçta, hem de deplasmanda, arkalarında hatırı sayılır ve en önemlisi bağırdığında kendini duyurabilen bir kalabalık vardı. maç öncesinde bir yandan eskişehir’den gelen ahmet abi’ye sevgilerini sunan boz baykuşlar, bir yandan da harıl harıl ankaralı ve eskişehirli gruba tezahüratları ezberletmeye çalışıyorlardı.
bu beklenmedik desteğin verdiği motivasyondan mıdır bilinmez, istanbul bb maça mükemmel bir futbolla başlıyor ve kısa sürede rakibini sürklase ediyordu. oldukça zorlu geçmesi beklenen karşılaşma daha 26. dakikada 0-3 gibi rahat bir skora geliyor ve artık boz baykuşlar tribünlerde zafer şarkıları söylemeye başlıyorlardı. istanbul bb yönetimi, teknik ekibi ve futbolcular ise bu maçta gördükleri tribün desteğinin ardından uzun süre unutulmaz bir deplasman olarak anlatılıyorlardı. maç sonrası, böyle büyük bir organizasyon sonrası ziraat türkiye kupası finali için oluşan beklenti ve heyecan istanbul bb ekibinin yüzünden okunuyordu. daha önceki kupa maçında başlayan, futbolcuların galibiyeti tribünlerle paylaşması tekrarlanıyordu, karşılıklı olarak turuncu-lacivert tezahüratları yapılıyordu. istanbul’da oynanan maçlara çok katılım gösteremeyen eskişehirli ve ankaralı boz baykuşlar için unutulmayacak bir maç oluyordu. maç sonrası da beraber geçirilen zaman ile birlikte artık ankaralı ve eskişehirli boz baykuşlar’ın da kemik kadrosu yavaş yavaş oluşuyor ve kaynaşıyordu.
bu maçta oluşan tribünlerdeki destek yönetim ve teknik heyeti oldukça şaşırtıyor ve istanbul dönüşü dahi konuşulmaya devam ediyordu. kupa finali için yapılacak büyük organizasyonun ve verilecek desteğin ilk adımları bu maçla birlikte şekillenmeye başlıyordu. artık istanbul bb takımının tarihindeki en büyük başarısına giden yolda kendilerini yalnız bırakmayan boz baykuşlar için en büyük sınav, “kupa finali” öncesi için kısa bir süre vardı.