sparta prag karşısında g.saray dağıldı. oyunun başlarında kötü de oynamıyordu g.saray. popescu'nun libero oynayışı, vedat ve fatih'in çift stoperle popescu'nun önünde görev yapması ve orta sahada rakibe boş alan bırakmaması, beni biraz ümitlendirdi. ama, arif rakip defansın yaptığı büyük hatayı gole çevireceğine kalecinin üstüne gidip, yanından topu kaleye vuracağına, uzaktan şöylesine bir vuruş yaptı ve tabii golü de kaçırdı. zaten g.saray'ın alışkanlığı bu. forvette kim oynarsa oynasın ismi mevzubahis değil. gol kaçırmakta ve takımı mağlubiyete hazırlamakta mahirler. sonra sparta prag'ın kornerden garip golü geldi. ve tabii arkasından vedat'ın iki dakika içerisinde üst üste aldığı sarı kartlar. ayıp be vedat. bir g.saray futbolcusu, sarı kırmızılı ekip için neticesi bakımından çok önemli bir maçta böylesine vurdumduymaz olmaz.
en büyük ceza
vedat, en büyük cezayı almalı. gelelim k.hakan'a. ona da ayıp. kırmızı kart görmeden iki dakika önce yan hakeme saldırdı. hırslı oynamak başka şeydir, sahada terbiyesiz olmak bambaşka. arkadan hakan da kırmızı kart gördü. rakibine acımasız bir tekme vurdu. ve tabii g.saraylı futbolcular sahada, bizler türkiye'den gelmiş g.saray taraftarları prag faciasını yaşadık. peşpeşe goller sparta praglı futbolcuların, g.saraylı futbolcularla alay edişleri, romen futbolcular filipescu ve popescu'nun aciz hareketleri görülmeye değerdi doğrusu. hele hele hagi. sakal bırakmış. doğrusunu da yapmış. onu futbolcu hagi olarak sahada dün akşam görmek mümkün değildi. ikinci yarıda giren b.hakan sağa koştu, sola koştu. ama tek başına zavallım.