maçtan önceki yazımda ‘‘bi daha’’ demiştim. oldu... peki beşiktaş, güç bela mı üç puana ulaştı? hayır, kesinlikle hayır. gole erken kavuştu ve sonra işi idare etti. bu bir puan maçı. işi riske sokmayacaksın. toshack, akıllı davrandı. defans güvenliğini hiçbir zaman elden bırakmadı. öyle ki, göteborg'un tek pozisyonu yok. ben böyle bir rakip görmedim. adamlar yenik durumda ve dünya umurlarında değil. yine bin kişiyle defanslarındalar. böyle bir rakiple oynamak zordur. işte bu nedenle beşiktaş'ı özellikle kutluyorum.
beşiktaş, artık organize bir takım olmuş. ne yaptığını biliyor. istediğini rakibine kabul ettiriyor. bu çok önemli bir özelliktir. ve özellikle defans oyuncularını ben çok beğendim. alpay'ın eksikliğini hiç hissetmedim. rakibin ofansif yönünün yetersizliği bunda bir faktördü. ancak alpay'ın yearinde görev yapan ertuğrul da dört dörtlüktü. hatasız oynadı. aynı şekilde rahim ve recep'te mükemmeldiler. orta alanda yankov ve tayfur, beşiktaş'ı yönlendiren oyuncular. hem rakip atakları kesiyorlar hem de beşiktaş'ı atağa kaldırıyorlar. böyle futbolculara can kurban. mehmet, fizik yönden iyi, rakibleri karşısında ne yazık ki ezildi ve etkili olamadı. amokachi'de beklediğimiz o performansı gösteremedi. lethckov uzun süre saha kenarında ısıtıldı. neredeyse buhar olup uçacaktı. çok daha önce oyuna girmesi gerekirdi. oktay, golcülüğünü bir kez daha gösterdi ve beşiktaş hemen hemen zorlanmadan hedefine ulaştı. çeyrek final şansını böylece iyice artırdı.