of be ne zor işmiş o tek golü atmak. resmen göbeğimiz çatladı. istanbul'daki 90 dakikada neler kaçtı, neler girmedi. dün maribor'da da ilk yarının tamamını tek kale oynamamıza karşın, o kahrolası gole ancak devrenin son dakikasında ulaşabildik. olacak iş değil. maribor, mahalle takımı. ve biz bu takıma 135. dakikada gol atabildik. 3 metreden, 5 metreden beceremedik, 30 metreden bu çileye son verdik. önemli olan ilk goldü. devamı çok kolay geldi. maribor bir anda boş çuvala döndü.
aslında bu işi istanbul'da bitirip, buraya turistik geziye gelmeliydik. tam 14 gün dokuz doğurduk. ‘‘ya elenirsek?’’ kuşkusu beynimizi kemirip, durdu. ters bir sonuç olsaydı, bu bir futbol ayıbı, futbol suçu olurdu.
aman aman neyse. korktuğumuz başımıza gelmedi. günlerdir süren kabus mehmet'imin muhteşem golüyle sona erdi. aferin küçük adam. yalnız attığın gol için değil, gösterdiğin performans ve olağanüstü çaba için de aferin. dün en çok hoşuma giden takımın sakin oluşu idi. topu ayağa oynadılar, acele etmediler. son derece dikkatli idiler. hiçbir zaman riske girmediler. defansımız tümüyle iyiydi. rahim'in de performansına sevindim. aynı şekilde tayfur da son derece başarılıydı.
zor oldu, ızdıraplı oldu ama beşiktaş şimdi şampiyonlar ligi'nde. çektiğimiz sıkıntıları unuttum. ne yapalım önemli olan sonuç. beşiktaş bunu gerçekleştirdiğine göre bize de alkışlamak düşer. teşekkürler çocuklar.