g.saray, bu sezon başındaki görüntüsüyle türkiye hudutlarının dışına taşmış, iyi bir avrupalı takım görüntüsü sergiledi. sakın ola ki bu deyimlerimi hagi, ümit ve ergün'ün atmış olduğu goller sonrası söylediğimi zannetmeyin. maçın neticesi ne olursa olsun, g.saray için söyleyeceklerim aynısının tıpkısı olurdu.
g.saray savunma zaafiyetini teknik patron fatih kardeşimin zekasıyla halletmiş. üstüne üstlük, çok çok iyi transferlerle takımını olağanüstü güzelliklere taşıyabilmiş. g.saray bu sene her maçında zevkle seyredilecek bir hale gelmiş. bunu belirtebilecek bir tek pozisyonla zannediyorum kanıtlayacağım. g.saray'ın ergün'le atmış olduğu üçüncü gol yapılışı ve gol oluş şekliyle süperin ötesinde güzellikteydi.
g.saray'da her şey olumlu gözükürken, ne yazık ki inanılmaz bir olumsuzluğu da belirtmek isterim. hagi gibi uluslararası tecrübeye sahip usta bir futbolcunun rakip takım oyuncuları ile itişip, kakışması, hakeme devamlı bir şekilde itiraz etmesi ve de takımı farklı galipken, sahanın tek kabadayısı gibi ortalıkta dolaşması hiç de doğru gelmedi.
şimdi gelelim f.bahçe'ye... monşer bariç, daha henüz göreve gelir gelmez geçmişteki teknik adamları bir yerdi bir yerdi ki, şaşırır kalırsınız. neler dememişti bir hatırlayalım bakalım. ‘‘bu fener takımı iyi çalıştırılmamış. kasetlerini izledim, her biri birbirinden iyi futbolcular. ben bu takımı önümüzdeki sezon kesinkes şampiyon yaparım'' gibi de, laflar etmişti.
sonra almanya kampı bitimine yakın f.bahçe'ye iki aylık sabırlar dileğinde bulunmuştu. hani diyelim ki, hoşgörülüyüz, ama monşer önümüzdeki 10 gün sonra ligler başlayacak. tsyd'de bir 10 gününü kaybettin. seni liglerde hoşgörmeye tahammülümüz olmaz. haberin ola monşer, haberin ola..