maçın 74. dakikası oynanıyordu. bülent bir hata yaptı, topu ayağından kaçırdı. o ana kadar, sahada hiç bir şey yapmamış chapuisat, topu kaptı götürdü ve maçın golünü attı. bülent, o ana kadar galatasaray takımının en iyisiydi.
defansta top sektirmiyordu, hücuma da katılıyordu. doğrusu dört dörtlük oynuyordu. galatasaray için futbol açısından üzülünecek bir maç değil. iki topun direkten dönüyor. hem gollük toplar bunlar. hele b.hakan'ın vurduğu yer ceza alanı içinde ağlara yakın yerde.
ama top diğere vurdu ve geri geldi. galatasaray'ın çok iyi mücadele ettiğini söylemek şart. ortaya koyduğu futboldan mutlu olmak da şart. hele hele özellikle ikinci 45 dakikada rakibini sahadan sildiğini söylemek de şart. ama futbol bu. bazen maçın galibiyetini hakeden puanla ayrılması gerekirken, tıpkı dün akşam g.saray'ın başına geldiği gibi hakettiği galibiyeti, hatta en azından beraberliği almadan sahadan ayrılır.
doğrusu çok yazık. şampiyonlar ligi şampiyonu dortmund eğer dün akşamki dortmund ise g.saray'ın bundan sonraki maçlarda da puan alması, deplasmanda maç kazanması kadar normal bir şey olamaz. sarı kırmızılı takımda tugay yazının başında da söylediğim gibi yaptığı büyük hatanın dışında kaptan bülent, fatih ve ilk kez popescu elinden gelen her şeyi yaptılar. dortmund takımının bir makine düzeninde çalıştığını görmek şart. ama, içlerinde öyle süperstar diyebileceğimiz bir oyuncu yok. g.saray karşısında mahkum oynadılar, maçı kazandılar gidiyorlar. hem de 1 milyon isviçre frangını kaparak.
ispanyol hakem süper bir maç yönetti. bizim hakemlerimiz örnek ve ders almalı.