ilk basımı 2002 yılında olan yapı kredi'nin "top bir dünyadır" adlı kitabından;
mehmet demirkol'un "aykut 'kocaman' saygı kaplten gelirse..." başlıklı yazısında;
88-89 sezonunda şampiyonlukla geldiği fenerbahçe'den 1995/96 sezonunda şampiyonlukla ayrılması, aradaki 7 sezonda ligin tepesinde sezonu kapatmayışı garip bir kader aykut'un.
2 lig şampiyonluğu, 1 cumhurbaşkanlığı, 2 başbakanlık, 2 tsyd kupası, 88-89 sezonunda 29, 91/92 sezonunda 25, 94/95'te 27 golle kazandığı üç gol krallığı, sakarya'yla alınmış türkiye kupası ve 2. lig şampiyonluğu... ve istanbulspor'da ulaştığı 200. golle bir "klasik" aykut, bir efsane. kazanmadığı hiçbir şey yok türkiye çapında. ama tüm bunlara rağmen hiç çok gürültü koparmadı.
7-1'lik sigma olomouc yenilgisinin ardından ali sami yen'de avrupa fatihi galatasaray'a attığı muhteşem vole goiüyîe, fenerbahçe'nin kazandığı 1-0'lık galibiyet, belki sarı-lacivertliler'in onu en heycanla andığı maçtır. belki hiç tutkuyla bağlanmadılar ona, ama onu unutturmayan golleri de boldur.
çok sakatlandı aykut kocaman, bazı sezonların yarısında forma giyemedi, ama hep döndü. 211 maçta tam 140 gol atmayı başardı san-lacivertli formayla. profesyonel liglerde en fazla gol atan fenerbahçeli oyuncu oldu sessiz sedasız. ama futbolu fenerbahçe'de bırakamadı. o elim olay nedeniyle. o muhteşem olay demeli belki de.