iyi futbol oynadığını evvelce belirtmeye çalıştığım mtk bu ölüm -kalım maçından, fevkalâde bir varlık gösterememesine rağmen galip çıkmasını bildi. böyle bir mücadele havasında macar takımını galibiyete götüren sebep, her şeyden evvel futbol anlayışındaydı. kısaca, macar’lar her hangi bir orta avrupa takımı gibi topu koşturdular ve fenerbahçe bunu yapamadığı için maçı kazandılar. bir noktaya daha dokunmak isterim: 86. dakikadaki bu gol olmasaydı da, neticenin tâyini temdide kalsaydı. fenerbahçe bu oyunuyla ve kondüsyonuyla maçı kurtaramazdı. nefessşz gördüm eski takım arkadaşlarımı, iyi futbol oynadığı ileri sürülen fenerbahçe'nin, mtk karşısında o iyi futbolunu tekrarlayamadığını kabul etmek gerekir.
normal oyununu çıkaramayan fenerbahce'nin bu mağlûbiyetini 86. dakikada yediği gol dolayısiyle kaleci hâzım'ın omuzlarına yükleyecekler, hatâ ve insafsızlık etmiş olacaklardır. futbol bu. her kaleci büyük kurtarışlar yapar, küçük veya büyük goller yer. fenerbahçe’nin, roma'daki maçta en beğendiğim adamı, istanbul’daki kadar fevkalâde gözükmediği ileri sürülmesine rağmen ali ihsan’dı. ileride yalnız kalan şenol ise, oyuna korkarak giren macar’ların hakikaten en korktuğu adam hüviyetini maçın sonuna kadar muhafaza etti. ve bir şeyler yapmaya çalıştı. o kadar.
bu maç üzerine söylenecek fazla bir şey yoktur. son olarak «sağlık olsan» der, eski takımıma millî lig’de ve türkiye kupasında başarılar dilerim...