maçın bitimine 4 dakika kala santrfor kuti'nin ayağından bir gol yiyen fenerbahçe elendi
müsabakanın hakkı beraberlikti. kaleci hâzım hatâlı bir gol yedi.
fenerbahçe, avrupa kupa galipleri turnuası çeyrek finalinde macar mtk takımı ile dün roma’da oynadığı üçüncü maçı 1-0 kaybettive kupadan elendi.
oyunun golsüz berabere kapanacağına ve yarım sat uzatılacağına artık herkes inanmıştı. aslındabu tempoda oynanan bir maçın hakkı da «beraberlik» olmalıydı. iki takım birbirlerine fazla üstün görünmemişler, karşılıklı fırsatlar kaçırmış, karşılıklı goller kurtarmışlardı. ve işte sadece dört dakika vardı 90 dakikalık müddetin bitmesine... ondan sonra yarım saatlik temdit, o da netice vermezse «kur'a», takımların kaderini tâyin edecekti. amakimsenin beklemediği bu sırada, birden gelişen bir macar akını «gol»e kadar kaderini tâyin edecekti. ama kimsenin beklemediği bu sırada, birden gelişen bir macar akını «gol»e kadar gitti: fenerbahçe ceza sahasına sağdan sola, soldan sağa enlemesine paslaşarak inen mtk'lılar, sağiçleri takacs'in ceza sahasının iki metre kadar dışında topu kaleye havale etmesiyle tehlikeyi yarattılar. sıkı gelen topu hâzım'ın bloke etmesi beklenirdi. fakat fenerbahçe kalecisi hâkim olamadı meşin yuvarlağa... topu elinden düşürmesiyle mtk santrforu kuti’nin atak yapması bir oldu. kuti, topu vurarak filelere gönderirken, kendisi de ağlara yapışıyordu. santrfor bu tarihi golü takımına kazandırdığı sırada sakatlanıyordu da... fenerbahçeliler ise bir matem havasına bürünmüşlerdi. kolay değildi bitime 4 dakika kala golü yemek... bütün ümitleri götüren, uçuran bir goldü bu...
maç ağır tempoda başlamıştı. iki tarafta da daha çok müdafaaya önem veren bir taktik seziliyor, iki takım da birbirinden çekindiği farkolunuyordu.
bu arada karşılıklı hucumlar, daha ziyade yoklama, deneme hüviyeti taşıyordu. ogün'ün güzel bir vuruşunu aydın’ın yakından avta giden sıkı şutu takip etti. 15. dakikadaki bu sırsatın akabinde sarı-lâcivertliler, şerefin desteklediği bir hücum geliştirdiler. aydın'ın sert şutunda direğe çarpan top, fenerbahçeyi bir golden mahrum etti. ancak 27. dakikada da vasas'ın sıkı şutu ile gelen top, direklerin birleştiği köşeye çarpacak ve ayni şansızlığı mtk'lılar hesabına tekrarlatacaktı.
iki sert giriş yapan özer'e hakemin ihtarda bulunduğu bu devrenin diğer önemli anları, 39. dakikada ogün'ün iki müdafii de geçmesine ve penâltı noktasına gelmesine rağmen, müsait pozisyonda topu kullanamayışı, 44. dakikada da - bödör’ün kaleye pek yakın mesafede, hem de bomboş durumda golü atamayışıydı. böylece nisbeten durgun geçen ilk yarı 0-0 kapandı. fenerbahçe, bu yarının sonlarına doğru birol'la selim'in yerlerini değiştirmişti.
maçın sonları yaklaştıkça iki taraf da yarım saatlik uzatmaya inanmağa başlamışlardı. gerçekten görünen buydu. maçın hakkı da beraberlikti. fakat işte, başta anlattığımız gibi, hâzım’ın bir anlık hatâsı, mtk'lılara bir gol fırsatı yarattı ve takımının pek de iyilerinden olmayan santrfor kuti de bu büyük fırsatı kaçırmadı. cidden yazık oldu...