«budapeşte'de seyrettiğim f. bahçe’nin budapeşte'deki mtk'yı yeneceğine inanıyorum»diye yazmıştım dün... hattâ budapeşte'dekinden de güzel oynayarak bu inancımı doğru çıkardı sarı - lâcivertliler... fakat yine dün «bu inancımın iki farklı bir galibiyete kadar gittiğini kaydetmiş, «bir üçüncü maç kokusu seziyorum havada...» cümlesini yazıma eklemiştim. işte benim burnuma gelen bu kokunun, dün gece bir gerçek olarak gözlerin önüne serildiğini gördük. ancak, yarı final hakkını getiren üçüncü golden sonra, sahadan tribüne, tribünden sahaya yayılan bir anlık zafer sarhoşluğunun, üçüncü maça götüren bir gole kadar gideceğini kimse tahmin etmez, edemezdi.
futbol maçının 90 dakika olduğunu nasıl unuturdu f. bahçeliler? sadece bu hakikati bilerek beşiktaşı yenmişlerdi kısa süre önce... maçın bitimine 10 saniye kala gol atanlar, nasıl nasıl olur da, o bitime 10 dakika kala topu tââ dışarılara atmağa kalkardı? maçın üçüncü golle bitmediğini. sarı - lâcivertli forma taşıyan ve o âna kadar mükemmel bir futbol gösteren, gerçekten futbolcu olduğunu herkese kabul ettiren türk temsilcileri nasıl nasıl hatırlamazlardı?
fakat «üçüncü maç» endişesini bir yana bırakmak, f. bahçe’nin dün gece aldığı sonuçtan, ondan da önemlisi, gösterdiği oyundan dolayı iftihar duymalıyız... yanımda maçı macaristan’a nakleden budapeşte radyosu spikeri de söylüyordu bunu... «fenerbahçe fevkalade oynuyor» diyordu. «fenerbahçe'nin iki açığı iki czibor» diye anlatıyordu. «türkler nefis kombinezonlarla iniyor, dayanamak zor» cümlesini tekrarlıyordu. ve unutmamalıydık ki, her şeye rağmen, macarlar bir futbol okuluydu. onların kupa galibi'ni, böylesine futbolle yenmek de, spor alanında iftihar kaynağı değerindeydi.
haaa, bir de , herkese ders veren, futbolün tek ayakla bile, ama beyinle oynandığını isbat eden yıldızımıza «milliyet» in 5 yıldızının bile çok az olduğunu eklemek gerek... evet, gustav sebes'in budapeşte'de kulağıa eğilip, «beynelmilel klâsta bir futbolcu» dediği, yine onun deyimiyle «f. bahçe'nin sarışın yan hafı» ali ihsan dün gece sahanın kralıydı. sakat ayağına rağmen, futbolün en iyisini gösteren ali ihsan, f. bahçe'nin dün geceki futbolü kadar yıllar yılı unutulmayacaktı.