75 inci dakikaya kadar başarılı oynayan sarı-lâcivertliler penaltı golü ile çözüldü
macar seyirciler de f. bahçe'yi alkışladı. revanş 6 mart'ta istanbul'da
halit kıvanç peşteden bildiriyor
fenerbahçe, avrupa kupa galipleri turnuasının çeyrek finalindeki ilk maçta mtk'ya 2-0 yenildi. şimdi sorulacak sual fenerbahçe'nin bu mağlûbiyete lâyık olup olmadığı ve istanbuldaki revanşta ne yapacağıdır.
evvelâ şunu açıkça ifade edelim ki: fenerbahçe mtk'ya yenildi, fakat ezilmedi. mikro'nun sakatlanmasına, şeref'in oyundan hakem tarafından acaip bir kararla atılmasına ve hattâ ve hattâ hâzım'ın kurtardığı penaltının tekrarlattırılmasına rağmen... bu sözler bir gerçeğin ifadesidir. hiç bir zaman teselli edebiyatı olarak kabul edilmemelidir. zira 90 dakikalık oyunun 75. dakikasına kadar fenerbahçe başa baş dişe diş bir mücadele tutturmuş ve avrupalı futbol adamlarını güldüren klâsik çanakkale müdafaasına başvurmamıştı. şenol'un, aydın ve ogün'ün maçın başından penaltı golüne kadar elde ettikleri fırsatlar fenerbahçe'nin peşte'de müdafaa değil, hücum oynadığına bizce bir işaretti. hücumda da bir şemsiye gibi sahaya yayılmasınoı pekâlâ becerdi...
ama o 75. dakika yok mu? dördüncü tura açılan bütün ümit kapılarını hakemin haksız bir kararı, varını yoğunu ortaya koyan fenerbahçe'lilerin yüzünü kapayacaktı. yoksa, bu maçın kaderi bu kadar iyi bir gününde olan fenerbahçe'ye karşı asla mtk'nın elinde değildi. kısacası hakem değiştirdi oyunun kaderini.
haydi penaltıyı verdi. bu bir karamboldü. özer, kovaça, vasas, török, ismail, şeref, özcan hepsi birbirine girerek kalenin içine yığılmışlardı. kimin kime vurduğu belli değildi. bu karambolde topun filelere girişi mtk'lı futbolcuları çılgına çevirmişti. fakat!.. avusturyalı hakem penaltıya hükmediyordu. avantaj mtk'da ise, avusturyalı hakemin golü muteber addederek santrayı göstermesi gerekirdi. yani daha açık bir deyimle, ya fenerbahçe lehine bir favl olurdu bu pozisyon, veyahut da gol... bu dakikaya kadar maçı büyük bir dürüstlükle idare eden avusturyalı hakem, sonradan... yaptığı bu hatanın acısını fenerbahçeye çektirecekti.
penaltıyı kovacs atıyordu. gerildi ve şütunu patlattı kovaçs, hâzım fırladı, sert bir yumrukla penaltıyı önledi. fakat sevinç kısa sürmüştü. bu defa da hakem hâzım'ın kıpırdadığını ileri sürerek penaltıyı tekrar ettiriyor ve kendisine itirazda bulunan takım kaptanı şerefi de sahadan çıkartıyordu. hakemin bu iki ağır kararı fenerbahçe'yi 2-0 mağlubiyete götüren başlıca sebep oldu. bu defa da vasas çekti penaltıyı, top filelere asıldı, kaldı. ve bundan 4 dakika sonra da solacık bödör avut çizgisine kadar sokulup, sert bir şutla mtk'yı 2-0 öne geçiren golü attı.
gollere kadar...
halbuki, fenerbahçe oyunun bu anına kadar maçı kazanacak fırsatlar elde etmişti. mtk'nın ilk hızı kesildikten sonra, fenerbahçe hüseyini geride çalıştırarak başarılı bir defans kurmuş, ilerideki ümidini ogün - şenol - aydın üçlüsüne bağlamıştı. bu üçlü, henuz 7. dakikada ilk tehlikeyi yaratıyordu. yazık ki; aydın'ın uzattığı topa şenol dalacak ve fakat kaleci kovalek bunu önleyecekti.
bunu şenol'un uzattığı pasa aydının girişi takip ediyor ve aydının ayağındaki top kale ağzında çamura saplanıp, kalıyordu.
mtk, rakibinin kolay yutulur lokma olmadığını anlamış ve oyunu sağdan sola aktarmak zorunda kalmıştı. işte, fenerbahçenin atlattığı en büyük tehlike bu taktik değişikliğinin başladığı ana tesadüf ediyordu. sağaçık török, sağ bekin pasına dalmış ve ismail'in bölgesine kadar inmişti. ismail'in kornere çıkardığı top, köşeden yeni bir tehlikeyi haber veriyor ve vasas ortaya yetişemiyordu...
fenerbahçe zaman zaman sıkışmış olmasına rağmen oyunu ağırlaştırmasını bilmiş ve devreyi hâzım ve özer'in iki harikulade kurtarışıyla golsüz atlatmıştı. bu devrenin badiresi mikro mustafa'nın 38 inci dakikada sakatlanarak oyunu terkedişiydi. bu sebeple fenerbahçe ikinci yarıya mikro'yu sağaçtkta bekleterek, aslında 10 kişi girmek zorunda kalacaktı...
evet, maç bitiyor ve fenerbahçe çok zorlanmasına rağmen mtk'nın baskısına dayanıyordu. hakem o acaip kararını vermese, şu anda fenerbahçe, mtk ile peşte'de berabere kaldı, diyecektik... ama, penaltı golü ve moral bozukluğu arasında yenilen ikinci golle, hakkımız olan beraberlikten uzağa düşüyorduk...
evet, fenerbahçe hiç de müstahak olmadığı halde bu maçı, çok iyi oynadığı ve 9 kişi ile bitirmek zorunda kaldığı bu maçı 2-0 kaybetmişti... avusturyalı hakemi şüpheli nazarlarla sahadan kayboluncaya kadar takip eden macar seyircilerinin mağlûp fenerbahçeyi alkış sağnağına tutmuş olmaları mtk stadında oynanan bu kupa maçının neticesini izaha kâfi gelmişti. fenerbahçe maçı kaybetmişti sadece... yarı final ümidini değil...