15.11.2001 - hürriyet korkut göze korkut göze: dört dörtlük
47 yıl özlemle böyle bir geceyi düşleyenler, dün 90 dakikanın kısacık heyecanına ve ömrüne dayanamıyorlardı.
herkesin yüreğine bir ağırlık gelip çökmüştü. korkuları ve endişeleri ancak bir gol süpürüp götürebilirdi. aman allahım... 21. dakikada böyle gelen coşkuyu, tarihi geceyi andığım her fırsatta hatırlayacağım... yıldıray baştürk'ün avusturya savunmasının arkasına sarkan topu kovalarken rakibin hatasını bir anda algılayışı... seri ve çabuk adımlarla ceza sahasına girişi... ve müthiş plasesi... her biri yıldıray'ın ufacık fiziğinden fışkıran güzellikler dizisiydi. bu gol yolun sonuna doğru atılan ilk adımdı. daha sonraki dakikalarda sıra sıra gelecek gollerin müjdecisiydi, habercisiydi... nefis oynuyorduk. sahadaki 11 oyuncunun her biri aynı performansı sergiliyordu. okan, orta sahanın kralıydı. bastığı her yerden sanki ateş çıkıyordu. tugay, doyumsuz tekniği ile savunma ve orta saha arasında sarsılmaz bir zeka köprüsüydü.
tebrik buketi
ümit davala, her gördüğü rakibe basıyordu presi... abdullah, sol kanatta her hücuma çıkışında, avusturya'nın savunma siperlerini yıkıp geçiyordu. alpay'ın oyun iştahı dört dörtlüktü. sanki tek başına bir savunma ordusuydu. hakan şükür'ün attığı deparların sayısını saymaya kalktım, bir süre sonra tıkandım. şükür, koşmaktan ne bıktı, ne de yoruldu. ve gözüm bir ara şenol güneş'e takıldı. yarattığı tabloyu gurur ve keyifle izliyordum. sevgili hocam, sana sevgi dolu koca bir tebrik buketi gönderiyorum. 65 milyona böyle bir geceyi yaşattığın ve 47 yıl sonra bizleri dünya kupası'na uçurduğun için teşekkürler ediyorum. bilemiyorum fark ettiniz mi? ilk kez rüştü'nün ön plana çıkmadığı bir milli takım izledik.
öyle bir milli takım ki, her maçın dört yıldızlık adamına tek top bile bırakmadı. ve koca rüştü'nün yıldızını düşürdü.