(tayfun öneş, four four two dergisi’nden alıntıdır)
yıl 1970, meksika’da düzenlenecek dünya kupası’na sadece sayılı günler var. ingiltere’nin charlton’lı, moore’lu, banks’li efsanevi kadrosu turnuva öncesi bir hazırlık maçı için kolombiya’da. ingiltere istim üzerinde, maçı 4-0 kazandıktan sonra bogota’da kaldıkları otele dönüp ertesi gün meksika’ya uçmaya hazırlanıyorlar. o akşam iki adaş, charlton ve moore bobby’ler odalarına çıkmadan önce otelin kuyumcu dükkanına uğruyorlar. birkaç saat sonra, otel görevlileri kolombiya’lı polisler eşliğinde iki oda arkadaşını sorguya çekmek üzere otelden götürüyorlar. gerekçe: kuyumcu dükkanından çalınan zümrüt bir bilezik! ertesi gün meksika’ya giden uçakta moore ve charlton yoklar. ancak birkaç gün sonra serbest bırakılıyorlar ve takım arkadaşlarının meksika’daki kampına geç katılabiliyorlar. olayın büyük bir skandala dönüşmeden atlatıldığını düşünen ingilizlerin hevesi, clara padilla adlı kolombiyalı bir bayan yüzünden kursaklarında kalıyor. olaydan 1 hafta sonra, dükkanın tezgahtarı bayan padilla, ingiltere takım kaptanı bobby moore’u teşhis ettiğini söylüyor ve bileziği onun çaldığını iddia ediyor. dünya kupası başladıktan sonra kaptan moore, yargılanmak üzere kolombiya’ya geri gidiyor.
ingilizler 1970 dünya kupası maçlarını oynarlarken, kaptanları bogota’da tutuklanıyor. hatırlamayanlar, tahmin ediyorlardır: olay diplomatik bir krize dönüşüyor ve birkaç hafta sonra aynı bayanın, bayan padilla’nın “yanlışlık yapmışım” demesiyle, moore serbest bırakılıp kolombiya’yı terkediyor.yıl 2000, yani olayın üzerinden 30 yıl geçmiş. davanın dosyaları zaman aşımı bakımından kamuya teşhir edilebilir hale geldiğinde görülüyor ki dosyalardan birinde şu not yer almakta: ingiltere başbakanı harold wilson, kolombiya’da görevli ingiliz diplomatlara emir buyurur: bu utanç verici davaya bakan hukukçulara, gerekirse kolombiya devlet başkanlığı nezdinde baskı yapıla, moore tez vakitte serbest bırakıla!