cem can'ın "fair play yemin istemez: fan-etik yazıları" kitabından;
hava değil havailik
insan, sorunların ortaya çıkışından çok sorumluların sorunu tarif ediş biçimine sinirleniyor. eskiden de bir çoğu sorumsuzluktan, bilgisizlikten ve yeteneksizlikten kaynaklanan problemlerle karşılaşırdık ama hiç değilse yüzlerinde ince bir mahcubiyet, biraz alı al moru mor, hatalarım gizlemenin akıllıca bir gerekçesini arama gayreti, suçluluk ve küçük düşme telaşı sezilirdi...
kaç zamandır "kime şikayet edersen et!" gözü pekliği hataların kişisel eksikliklerden kaynaklanmadığını, sistemin içinde yer alan bir dizi sorumlunun bizi böyle yaşatma ve en olumsuz koşullan bize dayatma kararlılığında olduklarım gösteriyor.
ertelenen galatasaray-denizlispor maçından sonra stadyum sorumlusu bey parmaklarını bile kıpırdatmadıkları alenen ortadayken "elimizden geleni yaptık" diyor, federasyon adına "bu konuda bir cezai müeyyide yoktur*' diye kamuoyunu yanıltmaya dönük bir açıklama yapılabiliyor.
galatasaray bu konuda ikinci derecede hatalıdır. sorumsuzluğun büyüğü futbol federasyonu tarafından gerçekleştirilmiştir. ceza maddesine ne gerek, stadyum yönetimlerinin denetimi federasyon yetkisindedir. bir kulüp stadyumun fiziki bakımına yeterli kaynağı ayırmıyorsa, gerekli noktalarda gerekli nitelik ve yeterli sayıda personel bulundurmuyorsa, bu personel düzenli olarak eğitimden geçirilmiyorsa; federasyon o stadyumda süresiz olarak maç oynatılmaması kararım verme hakkına sahiptir. uefa'tun kullanabildiği yani kesin kriterlere bağlı ve legal bir hakkı federasyonun ulusal ligde kullanamaması söz konusu olamaz. ama bizim federasyon liglerimizi "duruma göre" standartlarıyla götürüyor değil mi?
hangi stadyum sertifikasyonu, hangi uefa kriterleri? çağdaşlaşma süresiz olarak ertelendikçe, maçlar da erteleniyor.
üzerinde bir otorite baskısı olmayan kulüpler ihmalkar davranabilir ama ertesi gün de kar yağabileceği ortadayken federasyon neden stadyum yönetiminin hazırlıklarına bir gün önceden nezaret etmez? elin oğlu, kimyasal silah saldırısından depreme, elektrik kesintisinden ani bastıran dolu yağışma kadar bütün olasılıklara karşı tedbir alırken, neden günübirlik bir olağan dışı durum planı hazırlanmaz?
sahanın kalaslarla temizlenmesine de razı değiliz, hangi çağdayız?
buna uygun ekonomik ve hızlı bir teknoloji üretilmesi için mühendislik fakültelerine başvurmayı kim akıl edecek?
sorun havalarda değil, kafalarda; sorun hava değil, havailik...
bir işteki öncelikli yeterlilik kriteri, pişkinlikle yalan söyleyebilmek olmamalıdır...