ilk basımı 1996 olan simon kuper'in "futbol asla sadece futbol değildir" kitabından;
nüfusu sadece 12 milyon olan kamerun, afrika'nın futbolda en başarılı ülkelerinden biri, ama kamerunlular daha da iyi olmaları gerektiğine inanıyorlar. onlara göre 1982 dünya kupasını kendileri ellerinden kaçırmışlar.
kamerunlular, ispanya'daki dünya kupasına giderken, ikinci bir zaire olmamaya kesin kararlıydılar. zaire'nin 1974'teki çöküşü nedeniyle, siyah afrika futbolunun henüz çok ilkel olduğu teorisi ortaya atılmış ve 1982'de kamerun takımına sadece, maçlarını çok açık farklarla kaybetmemeleri talimatı verilmişti. siyah afrikalılar bir kere daha herkesin alay konusu olmamalıydılar.
dünya kupası'nda kamerun harikalar yarattı. haritada yerini kimsenin bulamayacağı bir ülke üç beraberlik almış ve attıkları gol sayısı italya'dan yalnızca bir gol az olduğu için averajla ikinci tura çıkamamışlardı. kamerun sadece savunma yapmıştı. polonya ve peru'yla 0-0 berabere kalırlarken, her iki rakipleri de bir tek gol pozisyonuna bile girememişti. gerçi peru maçında milla bir gol atmıştı, ama bu gol sayılmamıştı. italya karşısına çıkan aslanlar'ın amacı yine 0-0 berabere kalmaktı, ama italya bir gol attı. afrikalılar hemen skoru eşitlediler. daha sonra dünya kupası'nı kazanacak olan takım karşısında bu skoru koruma gayreti içine girdiler ve bunu başardılar da. ülkelerine, dünya kupası'nda yenilgi almayan tek takım olarak döndüler, ama döner dönmez de daha iyi bir sonuç elde etmelerinin mümkün olduğunu fark ettiler. hepsi antrenörü suçladılar. kamerun başangıcta, onları ispanya'ya götürmesi için hollandalı teknik adanı kees rijversle anlaşmışa. rijvers garip biriydi, ama antrenörlük geçmişi başarılarla' doluydu. onunla sözleşme imzalamak üzere hollanda'ya giden kamerun heyeti, yolda paris e uğradı. fransızlar onlara jean vincent adında bir fransız'ı gösterip kamerunlular'ı onunla sözleşme imzalamaya ikna ettiler. bu olayı biraz fazlaca abartan güney afrikalı gazeteci mark gleeson, "fransızlar afrika'yı çok seviyorlar, çünkü işe yaramayan her şeylerini oraya atabiliyorlar" demişti.