cem can'ın "fair play yemin istemez: fan-etik yazıları" kitabından;
futbolun garip maliyesi
türk futbolunun 3 büyükler sayesinde hayat bulduğu görüşü öyle ısrarlı bir şekilde savunuldu ki; 3 büyüklerin lig başarılan türk futbolunun kaderi, başarısızlıkları da türk futbolunun önündeki tehlike olarak kabul edilmeye başlandı...
kimse 3 büyüklerin önünde durmasın: özellikle siyasi iktidarlar ve federasyon öncelikle 3 büyüklerin isteklerini yerine getirmekten sorumlu oldular.
borçlarıyla birlikte 210 trilyonluk vergi borcu bir hamleyle 10 trilyona indirilip 18 takside ufalandı ama tabii 3 büyüklerden kimse de kulüplerinin ayakta kalmasını s ağlayacak bir finansman sağladığı için topluma teşekkür etmeyi aklına bile getirmedi...
fan-etik'in vizyonuna göre sporun varlığı şampiyonların değil sonuncu olmayı göze alan isimsizlerin varlığına bağlıdır.
3 büyüklerin vergi borçlarının silinmesi türk futbolunu da iktidarı da kurtarmayacaktır.
madalyonun diğer tarafindakilerden yeni salihlispor, hep atılım arayışında, aydın fikirli insanların ilgilendiği ilginç ama talihsiz bir kulüp... her girişimleri yarım kaldı, hep birkaç adım kısa sıçrayıp 2. ligden amatör kümeye kadar döştüler.
dert değil, çalışır, futboldan yemden zevk almaya başlar, belki yemden çıkarlar. sistem adil davranırsa...
3 büyükler gibi yapmamışlar, sisteme saygılı davranmışlar hiç vergi borçlan yok!
ama 3 büyüklere alabildiğine şefkat ile davranan sistem, salihlispor'un üzerine şahin gibi çöküyor...
topu topu 90 milyar borçlan var ve bu borç aralarında memurların, emeklilerin, finncıların, kırtasiyecilerin ve hatta öğrencilerin bulunduğu eski-yeni yöneticilerden isteniyor. arada birkaç zengin de var, bazıları paylarına düşen borcu ödeyecekler ama kimilerinin tek kuruş ödeyecek takati yok, kimi de "ödemem" deyip kenara çekiliyor...
yersiz bir gerilim tırmanıyor: kasabalının birbirine olan güveni sarsılıyor, salihli'nin ürettiği bütün futbol adamları futbola küsüyor...
futbol adamlarını kaybediyor. bu gidiş, salihli'yi futbolun oynanmadığı, istendiği üzere yalnızca televizyondan izlendiği bir kasaba haline getiriyor...
türkiye'de salihli gibi kaç tane kulüp var acaba? bilen var mı?
maliye bakanlığı 3 büyüklere yaptığı uygulamayı bütün kulüpleri içerecek şekilde yaygınlaştırmadıkça, yaptığına ayrımcılık denir, kollamacılık denir, eşitsizlik denir, haksızlık denir. denir de denir...
yaptığına çözüm denmez, yönetim denmez... denmez de denmez...