ilk basımı 2012 yılında cem zamur'un "onun gibisi gelmedi: memleket futbolundan portreler" kitabından;
kaldırımlar garbis istanbulluoğlu
(...)
mayıs ayının 25'i senelerden 1953, isviçre'nin bern şehrinin wankdorf stadı'nda dönemin güçlü ekiplerinden isviçre, sahaya karşısına göğsündeki ay-yıldızlı şeritle çıkan türkiye'yle karşılaşıyordu. 1954 dünya kupası'nın ev sahipliğini de üstlenecek olan isviçre, maçın başlamasıyla türkiye kalesine alplerden aşağıya sürüklenen bir çığ misali yüklendi. türk milli takımı ilk dakikalardan itibaren üzerine çöken bu kâbustan uyanmak istese de, seyirci desteğini de arkasında olan isviçre buna bir türlü izin vermedi. italyan hakem carpani bile atakları takip etmekte zorluk çekmeye başlamıştı. isviçre'nin ileri üçlüsü hugi, maier ve riva, türk milli takımı'nın ceza alanı içerisinde adeta halay çekiyordu. nitekim kurdukları tahammülfersa baskı, 15. dakikada gole ulaşmalarını sağladı. golü, halayın başı maier kaydetmişti. o golün akabinde isviçre rahatlamıştı. fakat bu rahatlama uzun sürmedi, "nasıl olsa golü yedik, kaybedecek ne var ki?" düşüncesini ayaklarına taşıyan türk milli takımı, pas yapıp topu ayağında tutarak, yavaş yavaş dişe diş bir futbol oynamaya başladı. dakikalar 21'i gösterdiğinde ise, 10 numaralı ay-yıldızlı formayı taşıyan futbolcu, isviçreli taraftarları bir müddet sükûnete davet etti. ceza sahası yayında buluştuğu topu isviçre kalesinin içine teslim etmiş, ay-yıldız bir sevinç sahanın içerisinde vücut bulmuştu. isviçre bu şok golle ritmi bozulan bir dişliye dönüşmüştü, ilk yan boyunca gole kadar kurdukları baskıyı bir daha tekrarlayamadılar. ikinci yarı da hemen hemen aynı tempoda oynandı. isviçre'yi izlemeye gelen futbolseverler, sahadaki diğer kırmızı-beyazlıların oynadığı güzel futbola tanıklık ediyorlardı. ritmini bulan türk milli takımı 75. dakikada gözünü budaktan, ayaklarını tekmeden esirgemeyen 10 numarasının attığı harika golle skoru 2-1'e taşıdı. müsabaka bu skorla biterken, stadyumdan ayrılan isviçrelilerin aklında kaybedilen maçla "10" rakamı kalmıştı. tarihe simle nakşedilen bu hatıranın kadrosunu hatırlarsak; şükrü ersoy, müjdat yetkiner, bas-ri dirimlili, mustafa ertan, ali ihsan karayiğit, rober eryol, fikret kırcan "feridun bugeker", mehmet ali has, burhan sargın, ismet yamanoğlu ve bu maçın 10 numaralı kahramanı, yazımızın konusu, gölgede kalmış bir yıldız, garbis istanbulluoğlu ya da bilinen ismiyle tenekeci garbis'ti.