ilk basımı 2004 yılında olan halit kıvanç'ın "futbol! bir aşk..." kitabından;
ikinci maça ise pekâlâ iyi başladığımızı söyleyebilirim. üstelik rakip de "avrupa'nın brezilya'sı" diye övülen portekiz takımı dı. ilk yarıda yüzümüzü güldürecek bir hız vardı ay-yıldızlı onbirimizde... portekiz'den fırtına ataklar bekleyen ingiliz seyircisi, aksine türk hücumlarını görünce, biraz şaşırmıştı. ne var ki, yine koşuyor, çalışıyor ama yakaladığımız fırsatları degerlendiremiyorduk. kalecimiz rüştü, gol dışında bir tek tehlikeli pozisyon yaşamış, onu da başarıyla savuşturmuştu. maçı portekiz'e kazandıran tek golde ise, kalecimizin yapabileceği fazla bir şey yoktu. tam deyimiyle "pis bir gol"dü yediğimiz... bu arada başarılı oyuncularımızdan ogün'ün sakatlanması ikinci yanda aynı hızı devam ettirmemizi engellemişti. bunlara bir de macar hakemin, saffet sancaklının düşürülmesindeki açık penaltıyı vermeyişini eklersek... şansımız iyice azalmıştı.